# taz.de -- Hafta içi dışarıda, hafta sonu evde: Zamansız bir yasak
> 10 Nisan günü yaşananlar, merkezi iktidarın yaşadığı krizi gözler önüne
> serdi. Uzmanlar, yalnızca hafta sonu uygulanan yasakların bilimsel bir
> yöntem olmadığı kanaatinde.
(IMG) Bild: Sokağa çıkma yasağı kararıyla Türkiye genelinde yüz binlerce insan fırın, bakkal ve akaryakıt istasyonlarına akın etti
İstanbul’un Kadıköy ilçesinde bir fırının önündeki uzun kuyrukta 50 kişi
bekliyor. Sokağa çıkma yasağının yürürlüğe gireceği gece yarısına bir saat
kalmış. Telaşla evden çıkıp maskesini unutanlar, kâğıt mendille ağzını
kapatmaya çalışıyorlar. İnsanlar arasında yeterli bir mesafe yok. Fırıncı
kalfası, kuyrukta bekleyen kalabalığa sesleniyor: “Arkadaşlar hamur çok,
hepinize yetecek kadar ekmek var.“ Yaşadığı semtteki yoğunluk nedeniyle
Kadıköy’e geldiğini söyleyen 30’lu yaşlarında bir yurttaş, Ümraniye’de
sokaktaki kuyrukta kavga eden insanlar gördüğünü söylüyor. Yan taraftaki
manav da alışveriş yapan insanlarla dolu. Dükkânların önündeki sıraların
sıklaştığı yerlerde de polis anonsu giriyor devreye: “Değerli İstanbullular
sosyal mesafe kuralına uyalım. Eldiven, maskemizi takalım.“
10 Nisan Cuma gecesi buna benzer sahneler, İstanbul'un yanı sıra
Türkiye’nin 30 kentinde tekrarlandı. Gerekçe, Türkiye İçişleri
Bakanlığı’nın, koronavirüs (COVID-19) salgını tedbirleri kapsamında
duyurduğu [1][iki günlük sokağa çıkma yasağı kararıydı.] Yürürlüğe
girmesine iki saat kala duyurulan bu karar sonrası yüz binlerce insan
fırın, bakkal ve akaryakıt istasyonlarına akın etti. İnsanların sokaklarda
birbirleriyle kavga ettiği görüntüler sosyal medyaya yansıdı.
Sokağa çıkma yasağı hakkında önceden bilgilendirilmediklerini söyleyen
CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, yaşananların
“kafa karışıklığı ve paniğe“ yol açtığını ifade etti. Saat gece yarısına
yaklaşırken fırının önündeki kuyrukta bekleyişini sürdüren bir genç,
telefonunda sosyal medya üzerinden İmamoğlu’nun konuşmasını izliyordu:
“Belediye başkanı bile kararı bilmiyor, halk olarak biz ne diyelim ki?“
Yasak kararının yol açtığı kaos, hem Sağlık Bakanlığı tarafından
oluşturulan Koronavirüs Bilim Kurulu üyeleri, hem de bakanlık tarafından
COVID-19’la mücadele sürecinin dışında tutulan Türk Tabipleri Birliği,
(TTB) kararı bir “kırılma noktası“ olarak [2][değerlendirdi.]
## Soylu'nun kabul edilmeyen istifası
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 10 Nisan akşamı çıktığı bir televizyon
programında, kararın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın [3][talimatı doğrultusunda
alındığını söyledi.] Toplam vaka sayısının 65 bini aştığı Türkiye’de
yaşanan panik ve kaos nedeniyle kamuoyunda hükümete yönelik eleştiriler
arttı. Ardından Türkiye siyaset sahnesinde pek sık rastlanmayan bir olay
gerçekleşti: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 12 Nisan akşamı, önceki
ifadesiyle çelişen bir açıklamada tüm sorumluluğun kendisinde olduğunu
belirterek istifasını sundu. Soylu’nun istifası, Cumhurbaşkanı Erdoğan
tarafından kabul edilmedi.
Dip dibe eski yapıların yoğun olduğu eski bir semt olan Samatya’da
pazartesi sabahı. Sokağa çıkma yasağının sona ermesiyle sanki tüm hayat
normale dönmüş, salgın sona ermiş. Semtin işlek caddesinden yoğun siren
sesi eşliğinde ambulanslar geçerken, sağlı sollu bulunan marketler ağzına
kadar dolu. Bir yurttaş, “bir daha hazırlıksız yakalanmamak için“ alışveriş
yaptığını söylüyor. Hijyen ürünlerinin bulunduğu rafların doldurulmasını
bekleyen bir diğer kişi ise “15 dakikadır tuvalet kâğıdı beklediğini“
belirtiyor. Bir süpermarket çalışanı ise, “Yeni doldurduğumuz raflar kısa
sürede boşalıyor, ne biz ne de depocu arkadaşlar yetiştirebiliyoruz“ diye
özetliyor geçirdiği günü.
Aynı günün akşamında kameraların karşısına geçen Recep Tayyip Erdoğan, bu
defa işi bakanlığa bırakmadı. Hafta sonları sokağa çıkma yasağının
sürdürülmesi kararı aldıklarını açıklayan Erdoğan, “17 Nisan Cuma gecesi
saat 24.00’ten 19 Nisan Pazar gecesi saat 24.00’e kadar sokağa çıkma yasağı
uygulanacağını şimdiden tüm vatandaşlarımıza duyurmak istiyorum,“ dedi.
## „Halk için değil, ekonomi için“
TTB 2. Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu, hafta sonu sokağa çıkma yasağının
önceden ilan edilmesinin de sorunu çözmeyeceği görüşünde. taz.gazete’ye
konuşan Çerkezoğlu, yalnızca hafta sonları ilan edilen sokağa çıkma
yasaklarının “bilimsel bir yöntem olmadığını“ belirtiyor: “Zamansız yasak,
salgın yönetiminin bütünsel bir biçimde yeniden düşünülmesi gerektiğini
ortaya koymuştur. Hafta içi herkesin sokakta olduğu, özellikle fiziki
mesafenin korunmasının mümkün olmadığı işyerleri, fabrikalar, hatta bir
kısım maden ocakları kapatılmadığı, çalışanların korunmadığı bir sistemde
hafta sonu yasaklarıyla umulan yarar minimal düzeyde olabilir.“
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker’e göre ise
hükümet aldığı önlemleri halk için değil, ekonomi için alıyor: „Bu yüzden
işçiler çalışmaya zorlanıyor. Geçmişte, ayrılması gereken ve bugün yaşanan
kara günler için kullanılması gereken bütün kaynaklar ise tüketilmiş
durumdadır.“
10 Nisan günü plansız bir şekilde ilan edilen sokağa çıkma yasağı kararı,
merkezi iktidarın kendi içinde yaşadığı krizi gözler önüne sererken,
Türkiye'de salgına karşı verilen mücadeleyi de sekteye uğrattı. Aynı anda
sokağa çıkan yüz binlerin, salgının seyri üzerinde nasıl bir etkisi olacağı
henüz bilinmiyor. Ancak Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın 3 Nisan günü
virüsün İstanbul'daki bulaştırma katsayısıyla ilgili yaptığı açıklama,
muhtemel tehlikeler hakkında bir fikir veriyor: „İstanbul'da bir kişi, 16
kişiye bulaştırıyor.“
15 Apr 2020
## LINKS
(DIR) [1] https://www.icisleri.gov.tr/2-gun-sokaga-cikma-yasagi
(DIR) [2] https://twitter.com/ttborgtr/status/1248717996807372805?s=20
(DIR) [3] https://www.cnnturk.com/turkiye/bakan-soyludan-sokaga-cikma-yasagi-aciklamasi
## AUTOREN
(DIR) Vecih Cuzdan
## TAGS
(DIR) taz.gazete
(DIR) Toplum
(DIR) taz.gazete
## ARTIKEL ZUM THEMA