# taz.de -- Hamidiye Su boykotu ve sonuçları: AKP'nin anlamsız gürültüsü
       
       > Abdülhamit döneminde kurulan, AKP döneminde büyüyen İBB iştiraki Hamidiye
       > Su, CHP'nin seçimi kazanmasının ardından kamu kuruluşları tarafından
       > tercih edilmiyor. CHP, satışların arttığını söylüyor.
       
 (IMG) Bild: İstanbul Belediye Başkanı, Eylül ayında Hamidiye Su tesislerinde incelemelerde bulundu
       
       İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraki olan Hamidiye Su’yun Koşuyolu
       şubesinde çalışan Hayri’nin (28) işleri son haftalarda oldukça yoğun.
       Müşterilerden gelen telefonlara cevap veren Hayri siparişleri not alıyor ve
       dağıtımcıları yönlendiriyor. Üç yıldır burada çalıştığını söyleyen Hayri,
       eskiden ortalama 20 dakikada bir sipariş aldığını, son bir aydır ise bu
       sürenin kısaldığını anlatıyor: “Siparişlere yetişmek çok zorlaştı. Herkes
       Hamidiye Su içmek istiyor.“
       
       Sultan II. Abdülhamit tarafından İstanbul halkının su ihtiyacını karşılamak
       için 1902 yılında kurulan Hamidiye Su, CHP’nin 23 Haziran'da yenilenen
       İstanbul seçimini kazanmasına dek yıllardır Türkiye’nin en önemli kamu
       kurum ve kuruluşları tarafından tercih ediliyordu. Ne var ki, Ekrem
       İmamoğlu’nun seçimi kazanmasıyla bazı bakanlıkların ve kamu kurum ve
       şirketlerinin Hamidiye Su ile anlaşmalarını bitirdikleri ortaya çıktı. Ekim
       ayında TBMM'de yaptığı konuşmada yıllık toplam 1 milyon 800 bin liralık
       siparişin iptal edildiğini söyleyen CHP İstanbul Milletvekili Turan
       Aydoğan, „[1][Kamu, kamuya hınçla yaklaşamaz.] Hamidiye Su, kamu malıdır.“
       demişti.
       
       Ancak boykot beklenen etkiyi yaratmadı; hatta ters tepti. İstanbul
       Büyükşehir Belediyesi CHP Meclis Grup Sözcüsü Tarık Balyalı, markanın yurt
       içindeki bilinirliğinin arttığını ve satışların üç katına çıktığını iddia
       etti. Hamidiye Su, güncel satış rakamlarını taz.gazete ile paylaşmadı.
       Hamidiye'nin sitesinde geçmiş yılların mali [2][tablolarına da
       ulaşılamıyor.]
       
       60 milyar liralık bütçesi ve bünyesindeki 30 şirketle Türkiye ekonomisinde
       büyük yere sahip olan belediyeyi kaybetmemek için büyük uğraş veren AKP, 31
       Mart yerel seçimini kazanan Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığını engellemek için
       İstanbulluları yeniden sandık başına götürmüş, daha büyük farkla
       kaybetmişti. 31 Mart seçimlerinde yaşadığı ağır kayıpları doğu illerindeki
       belediye başkanlarına kayyım atayarak telafi etmeye çalışan AKP, batıda
       farklı bir strateji izliyor. İstanbul’un simge yapılarından tarihi
       [3][Haydarpaşa ve Sirkeci garı] ihalesinin İmamoğlu'nun ifadesiyle
       „hukuksuz“ bir şekilde İBB'ye verilmemesi ya da Çevre ve Şehircilik
       Bakanlığı’nın İstanbul Boğazı’ndaki büyükşehir yetkisini
       Cumhurbaşkanlığı'nca atanacak bir kurula devrini öngören kanun tasarısı
       bunun örnekleri arasında gösterilebilir.
       
       ## Seçimle kirlenen su
       
       İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan Beyoğlu semtinde, ülkenin en çok satan
       su markalarından birinin bayiliğini yapan 30’lu yaşlarındaki Adem’in işleri
       son zamanlarda azalmış durumda. Yedi yıldır bu işi yapan Adem soy isimini
       ya da çalıştığı kurumun ismini paylaşmak istemiyor. Hamidiye Su için
       başlatılan boykot nedeniyle yıllardır evlerine su taşıdığı müşterilerini
       bir bir kaybettiğini homurdanarak anlatıyor. Normalde kış aylarında su
       tüketiminin arttığını söyleyen ve son dönemde boykot yüzünden yaşadığı
       zararı şaşkınlıkla karşılayan Adem, buna rağmen müşterilerine kızmadığını
       ifade ediyor: “Müşterilerim boykota direnç gösterdi, doğru yaptılar.
       AKP’nin bir su damacanası için çıkardığı bu gürültü çok anlamsızdı.“
       
       Bu tartışmalar sırasındaki en ilginç yorum, AKP’nin eski vekillerinden
       Burhan Kuzu’dan geldi. Kuzu, 2013’ten beri günde iki bin tonun üzerinde su
       işleyen ve 30 bin damacana su üreten, partisi AKP ve çoğu kamu kuruluşunun
       yıllardır tükettikleri Hamidiye'nin sattığı suyun aslında kirli ve
       sağlıksız olduğunu iddia etti. Bu iddialara dair herhangi bir araştırmayı
       ise kamuoyuyla paylaşma ihtiyacı duymayan Kuzu, damacanaların içinde
       yosunların bile olduğunu öne sürdü.
       
       Oysa AKP’nin İstanbul'u yönettiği yıllarda Hamidiye'nin farklı bir imajı
       vardı. Hamidiye'nin eski genel müdürü Kenan Kılıç ise Burhan Kuzu'nun
       iddialarının tam aksini anlatıyordu. 2013 yılında [4][yaptığı bir
       açıklamada] Hamidiye'nin suyunun mineral ölçülerinin ve bakterilerinin
       övgüye değer olduğunu anlatan Kılıç, Türkiye’nin en iyi su markalarından
       biri olduklarını söylüyordu. Özetle, Ekrem İmamoğlu'nun başkanlığına kadar
       hijyen bakımından tartışılmaya açılmamış Hamidiye Su, seçimlerin ardından
       aniden kirlenmişti.
       
       Aslında AKP, CHP'ye zarar vereceği düşüncesiyle kendi yarattığı bir markaya
       zarar veriyor. 2023 hedefleri arasında Türkiye’nin su ihracatı için 300
       milyon dolarlık bir hedef koyan AKP, bunun yüzde 20’sini Hamidiye Su ile
       yapmak istiyordu. 2005 yılında ihracata başlayan Hamidiye'nin bugün
       aralarında Almanya'nın da bulunduğu 28 ülkede satış temsilciliği bulunuyor.
       
       ## Bir holding olarak AKP
       
       Türkiye’deki sağ ve sol siyasetler üzerine çalışmalar yapan
       akademisyen-yazar Fatih Yaşlı, bu davranışın arkasında, AKP’nin devasa bir
       holding gibi davranmasının yattığını söylüyor. Akademisyene göre iktidar
       partisi, belediyelerin yarattığı imar rantından ve belediyelere bağlı
       şirketler üzerinden çok geniş bir ekonomik ağa sahip. Bu ağın üyeleri,
       ticari ilişkilerinde birbirlerine imtiyaz tanımayı, para kazandırmayı
       öncelikli hedef olarak benimsiyor. Hamidiye'nin son seçimler kaybedilene
       dek bu ağın bir parçası olduğunu ancak belediye kaybedilince, ağın dışına
       düşmüş olduğunu aktaran Yaşlı, bu nedenle iktidarın, halen kontrol etmekte
       olduğu kurum ve kuruluşlara Hamidiye Su yerine başka markaları tercih
       etmelerini bildirdiğini ve CHP'ye giden kaynak akışını kesmeyi amaçladığını
       ifade ediyor.
       
       Yaşlı, Hamidiye Su örneğinin Türkiye siyasetine dair önemli ipuçları
       verdiğini de belirtiyor: “Daha önce iktidar destekçilerinin gözdesi olan
       Hamidiye Su, artık muhalif kesimlerin gözdesi. Dolayısıyla bir su markası
       bir anda politik mücadelenin de parçası haline dönüşmüş durumda.“ ifadesini
       kullanıyor.
       
       38 yaşındaki Demet K., beş yıldır satın aldığı tanınmış bir su markasını
       artık içmeyi bırakmış. Hamidiye boykotunu duyar duymaz telefona sarılmış.
       Eski su markasını satan bayiyi arayarak AKP yüzünden Hamidiye'ye geçmeye
       karar verdiğini açık açık söylediğini aktarıyor. İstanbul’un yeni
       yönetimini bu tür ayak oyunlarıyla zora sokmaya çalışan iktidara kızdığını
       belirten Demet K., Hamidiye Su’yun lezzetinin hiç önemli olmadığını
       söylüyor. “Amacım, iktidarın İstanbul’u kazanan CHP’yi bir su markası
       üzerinden cezalandırmasına karşı çıkmak“ diyen kadın, AKP’nin bu tür
       engellemelere devam ettiği müddetçe tepkiyle karşılaşacağını ifade ediyor.
       
       22 Nov 2019
       
       ## LINKS
       
 (DIR) [1] https://www.gercekgundem.com/siyaset/126515/chpli-vekil-tek-tek-saydi-iste-hamidiye-sularini-boykot-eden-kamu-kuruslari
 (DIR) [2] https://hamidiye.istanbul/kurumsal/mali-tablolar
 (DIR) [3] https://www.dw.com/tr/imamo%C4%9Flundan-haydarpa%C5%9Fa-ve-sirkeci-tepkisi/a-50894600
 (DIR) [4] https://www.halkbankkobi.com.tr/NewsDetail/Dunya-Turk-suyunu-sevdi/2329
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) Minez Bayülgen
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Toplum
 (DIR) Politika
 (DIR) taz.gazete
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA