# taz.de -- Havalimanındaki DHL inşaatında iş cinayeti: Alman sermayesi için ölmek
       
       > DHL firmasının İstanbul Havalimanı'ndaki şantiyesinde, gerekli güvenlik
       > önlemleri alınmadığı için 19 yaşında bir işçi öldü. Sorumluluk Alman
       > şirketin mi?
       
 (IMG) Bild: DHL, İstanbul Havalimanı'na 135 milyon avro değerinde bir yatırım yaptı
       
       DHL'nin İstanbul Havalimanı'nda kurduğu kargo merkezinin şantiyesinde 4
       Kasım Pazartesi günü büyük bir telaş vardı. Şantiyeyi tepeden tırnağa
       temizlemek için uzun bir mesai yapıldı. Merdiven kenarlarına demir
       korkuluklar dikildi. Asansör boşlukları güvenliğe alındı. Akşam çalışmasını
       kolaylaştırmak için yüksek yerlere aydınlatma kuruldu. Bodrum katındaki
       ıslanmış elektrik kabloları toparlandı. Ancak temizlik yeterli değildi. DHL
       için bu inşaatı üstlenen Berko İnşaat'ın taşeronlarından biri, tüm
       çalışanlarını öğle yemeğinden sonra bir araya topladı. İşçilere, güvenlik
       kurallarına uymadıkları takdirde para cezası kesileceği tebliğ edildi.
       İşçiler, tüm kurallara uyacaklarına dair kendilerine verilen kağıtları
       imzaladılar.
       
       Bu telaşın sebebi Almanya'dan gelen DHL heyetinin Salı günü şantiyeyi
       ziyaret edecek olmasıydı. Ziyaretin gerekçesiyse, şantiyede çalışan 19
       yaşındaki işçi Mehmet Aydın'ın 30 Ekim akşamı mesaisinin ardından asansör
       boşluğuna düşerek ölmesiydi. Aynı şantiyede çalışan ve gördüklerini
       taz.gazete'ye aktaran Ahmet Karakaya*, Mehmet Aydın'ın düştüğü asansör
       boşluğunda yapılan temizliği anlattı: „O kadar kan akmış ki, kanı
       temizliyorlardı. Alçı tozunu kanın üstüne serptiler.“
       
       İstanbul Havalimanı geçen yılın Ekim ayında yolcu trafiğine açılmış olsa
       da, işçiler şantiyelerde ölmeye devam ediyor. İstanbul Havalimanı'ndaki
       kötü çalışma koşulları, Berlin Brandenburg Havalimanı'ndan beş kat büyük
       olan bu havalimanının 42 ay gibi kısa bir sürede tamamlanmasını mümkün
       kıldı. Şu ana kadar inşaatta 58 işçi öldü. Beş şirketten oluşan İGA
       konsorsiyumu, havalimanı inşaatında yüzlerce küçük şirketten oluşan bir
       taşeron sistemi kurdu. [1][Ana yüklenicilerin maliyetlerini düşüren bu
       sistem], işçiler [2][paralarını alamadığında,] yaralandığında ya da
       öldüğünde, sorumluluğu patronlardan alıp taşeronlara yükledi. 30 Ekim'de
       ölen Mehmet Aydın da, İstanbul Havalimanı'ndaki DHL kargo merkezi inşaatını
       üstlenen Berko İnşaat'ın taşeronu HT Mekanik'te çalışıyordu.
       
       Taz.gazete, Nisan ayında [3][İstanbul Havalimanı ile ilgili bir dosya]
       yayımladı ve dosya kapsamında bu projeye dahil olan büyük Alman
       şirketleriyle de iletişime geçti: 143 yolcu köprüsünü tedarik eden
       [4][ThyssenKrupp, duty free alanını işleten Heinemann, kargo merkezi kuran
       DHL] ve diğerleri. O dönem DHL'nin inşaatı henüz başlamamıştı. İstanbul
       Havalimanı'nda 34 bin metrekarelik bir alana 135 milyon avro değerinde bir
       yatırımla kuracağı kargo merkezi hakkında, özellikle de hangi inşaat
       firmasıyla çalışacaklarına dair sorduğumuz soruları yanıtlamayan DHL,
       Türkiye'nin „uygun coğrafi konumu ve artan talep“ nedeniyle bu yatırımı
       yapmaya karar verdiklerini ifade etmişti. Şubat ayında başlayan kargo
       merkezi inşaatının Aralık sonunda bitmesi planlanıyor.
       
       19 yaşındaki Mehmet Aydın'ın ölümü, bazı önemli soruları bir kez daha
       gündeme getirdi. Şantiyede yeterli güvenlik önlemleri alınmış mıydı? Mehmet
       Aydın’ın ölümünden sorumlu olan yalnızca HT Mekanik ya da Berko İnşaat mı?
       Yoksa DHL'nin de bu iş cinayetinde sorumluluğu var mı?
       
       ## Karanlıkta asansör boşluğuna düştü
       
       Mehmet Aydın’ın öldüğü gün, aynı isimli akrabası Mehmet Aydın (36) onunla
       birlikteydi. Anlattığına göre 30 Ekim günü akşam saat yedi buçukta fazla
       mesaileri sona erdi. Takımları toparladılar. Karanlıkta, telefon ışığından
       yardım alarak çıkışa doğru yürüyorlardı. Aralarında beş metre vardı. Amca
       (aslında 2. dereceden kuzenler, ama birbirlerine amca-yeğen diye hitap
       ediyorlardı) Mehmet Aydın, 3. kat merdivenlerine adımını attığında
       yeğeninin çığlığını duydu; ve ardından gelen çarpma sesini. Önlem alınmayan
       asansör boşluğunu karanlıkta merdiven girişi zanneden yeğen Aydın, 20 metre
       yükseklikten bodrum katına düşmüştü. Aşağı koştuğunda akrabasının cansız
       bedenini asansör boşluğunda buldu: „Onu kucağıma aldığımda şok geçirdim.
       Ambülans ya da doktor yoktu. Yarım saat sonra savcı ve jandarma geldi.
       Tutanak tuttu.“
       
       Aydın'ın ölümünün ertesi günü, şantiyede çalışan 300 kadar işçi işe
       çıkmadı. İnşaatta çalışan Ahmet'in iddiasına göre Cuma sabahı şantiye şefi
       Barbaros Kosif, iş bırakan işçilere çalışmaya devam etmeleri gerektiğini
       söyledi. Güvenlik önlemleri alınmadan çalışmayacaklarını belirten işçiler
       ve şantiye görevlileri arasında arbede çıktı. Barbaros Kosif taz.gazete'nin
       sorularını yanıtsız bıraktı. Çalışma Bakanlığı'ndan iki kişi Cumartesi günü
       şantiyeyi denetlemeye geldi. Bir grup işçi bunun üzerine işbaşı yaparken,
       Aydın'ın çalıştığı HT Mekanik, Pazartesi gününe kadar işe çıkmadı. En
       nihayetinde güvenlik önlemlerinin alınmasıyla şantiyede işler normale
       döndü. Peki güvenlik önlemlerinin alınması için 19 yaşında birinin ölmesi
       mi gerekiyordu? Ya da daha kötüsü: Güvenlik önlemleri yalnızca DHL’nin
       denetime geleceğinin duyulmasından sonra mı alınmaya başlandı?
       
       Konuyla ilgili taz.gazete'ye açıklama yapan DHL sözcüsü, „İstanbul
       Havalimanı'ndaki binamızın inşaatından sorumlu olan Berko İnşaat, kendi alt
       üstlenici firmasında çalışan bir kişinin 30 Ekim günü meydana gelen kazada
       hayatını kaybettiğini iletmiştir.“ dedi. Sözcü, Türkiye'deki yetkililerle
       „yakın temasta“ olduklarını ve soruşturmayı „kayıtsız şartsız“
       desteklediklerini beyan etti. Soruşturmanın devam etmesi nedeniyle daha
       fazla bilgi veremeyeceğini söyleyen sözcü, „Ailesinin, tüm akrabalarının,
       Berko çalışanlarının ve meslektaşlarının acısını paylaşıyoruz.“ demekle
       yetindi. DHL'nin Türkiye şubesi ve Berko İnşaat da Aydın'ın ölümüyle ilgili
       sorduğumuz soruları yanıtsız bıraktı.
       
       DHL'nin şantiyede yaşanan iş cinayetiyle ilgili sorumluluk alıp almayacağı
       belli değil. Ancak geçmişte benzer bir olayın ardından yaşananlar bir fikir
       veriyor: 11 işçi, 2012 yılında İstanbul'daki bir alışveriş merkezinin
       şantiyesinde kaldıkları çadırlarda çıkan yangın sonucu can verdi. İşveren,
       bir Alman firması olan ECE’ydi. Otto Versand Grubu'na bağlı olan bu şirket,
       hiçbir sorumluluk üstlenmemişti. ECE, inşaattaki işçilerin kaldığı yerden
       sorumlu değildi. Türkiye’de açılan dava hala devam ediyor. Çadır yangınında
       hayatını kaybedenlerin aileleri 7 yıldır adalet arıyor.
       
       Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Şehir ve Bölge Planlama Bölümü
       Öğretim Görevlisi Aslı Odman, taşeron firma için çalışırken ölen işçilerden
       patronların sorumlu olduğunu söylüyor: “Hukuken de ahlaken de ana firma
       sorumludur.“ İş cinayetlerinde işleyecek bir uluslararası ceza hukuku
       sisteminin önemini vurgulayan Odman, “işçi sağlığı ve diğer hak ihlalleri
       bağlamında da mücadeleler oluşturulmaktadır.“ ifadelerini kullandı.
       
       ## „İşçiler kardeş, patronlar kalleştir“
       
       Ahmet Karakaya'ya göre, Mehmet Aydın'ın ölümü kolaylıkla önlenebilirdi:
       „Aydınlatmanın her kat için maliyeti 2 bin lira. 3 kat, 6 bin lira (940
       avro). 6 bin lira maliyetten kaçıldığı için bunlar oldu. Aydınlatma
       olsaydı, asansör boşluğuna düşmezdi.“ Şirketin güvenlik anlayışının
       yetersiz olduğunu söyleyen Ahmet, „Tamamen güvenliksiz bir şirket,
       insanların canını hiçe sayıyorlar.“ dedi. Şantiyede aydınlatılma problemini
       birkaç kez güvenlik sorumlularına ilettiklerini söyleyen Ahmet, „Oradaki
       güvenlik sorumluları seslerini çıkartmadılar. Ayakkabı, baret dışında bir
       önlem almadılar. ‚Biz bunları şirket yetkililerine bildirdik. Şirket
       yapmadı‘ dediler. Cinayetten sonra her önlemi aldılar.“ dedi.
       
       Amca Mehmet Aydın, kazanın ertesi günü cenazeyi alıp Van'a gitti. Bir
       haftadır taziye ziyaretlerinin sürdüğünü söylüyor. Aradan geçen zaman
       içerisinde Berko İnşaat'tan kimsenin aile ile iletişime geçmediğini
       belirtiyor: „Niye aramadılar, anlamış değilim.“ Bu süre boyunca onunla
       yalnızca şantiyede çalışan işçiler dayanışmış. İşçilerin şantiyede yaşanan
       iş cinayetinden sonra iş bırakması, Aydın'a moral vermiş: „Bu sözün doğru
       olduğunu öğrendim: İşçiler kardeş, patronlar kalleştir“.
       
       Mehmet Aydın da, Ahmet Karakaya gibi şantiyedeki güvenlik şeflerine
       defalarca aydınlatma konulması gerektiği uyarısında bulunduklarını ifade
       ediyor: „Mesaiyi bitiriyorsunuz, kapkaranlık. Bir projektörün parası nedir?
       Yolumuzu cep telefonlarımızla aydınlatıyorduk. Cep telefonumuz olmak
       zorunda mı?“ İnşaatın hızlı bir şekilde tamamlanması için çalışanlara baskı
       yapıldığını söyleyen Aydın, çoğu zaman fazla mesai çalıştıklarını
       aktarıyor: „Normal mesai sabah 8, akşam 5. Ama genelde 8'den 8'e
       çalışıyorduk. Israr ediyorlardı. Her gün de fazla mesai yapılmaz ki! Asgari
       maaşın üstüne fazla mesai ücreti nedir ki? Köyümde çobanlık yapsaydım bin
       kat daha iyiydi.“
       
       Mehmet Aydın henüz işe geri dönüp dönmeyeceğini bilmiyor. Aileyi Van'da
       ziyaret eden HT Mekanik'teki patronu, ona taziyeden sonra istediği zaman
       dönebileceğini söylemiş. Ancak Aydın için, yeğeninin cansız bedenini
       kollarında tuttuğu o şantiyeye geri gitmek kolay değil: „Ancak ekonomik
       kriz var; başka iş de yok. Ödemem gereken taksitlerim, kredilerim var. Ne
       yapacağımı bilmiyorum.“
       
       *İsim redaksiyon tarafından değiştirilmiştir
       
       8 Nov 2019
       
       ## LINKS
       
 (DIR) [1] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5586494
 (DIR) [2] https://www.evrensel.net/haber/375614/milasta-ucretleri-odenmeyen-insaat-iscileri-is-birakti
 (DIR) [3] https://taz.atavist.com/istanbul-havalimani#chapter-4846123
 (DIR) [4] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5589227&searchterm=istanbul+havaliman%C4%B1
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) Ali Çelikkan
 (DIR) Volkan Ağar
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Toplum
 (DIR) Politika
 (DIR) taz.gazete
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA