# taz.de -- ODTÜ mezunu Muhittin Saho: „Üniversitedeyken güvencesiz statümü düşünmem gerekmiyor“
> Sınır dışı edilmemek için altı hafta boyunca kilise koruması altında
> kalan görme engelli Muhittin Saho artık üniversiteye gidiyor. Alman
> devleti ise ona yeni bir soruşturma başlattı.
(IMG) Bild: Sağlık masrafları karşılanmayan Saho, üniversiteye gitmek için günde dört saat yol gidiyor.
Suriye vatandaşı [1][Muhittin Saho,] Almanya’ya İspanya üzerinden giriş
yaptığı için Dublin Prosedürü uyarınca sınır dışı edilme tehdidi ile karşı
karşıya kalmıştı. Münih'teki Ludwig-Maximilian Üniversitesi'nde yüksek
lisans programına kabul edilen görme engelli Saho'nun (25) Almanya'da kalma
talebi geçtiğimiz yaz reddedilmişti. Federal Göç ve Mülteci Dairesi (BAMF)
ve Regensburg İdare Mahkemesi'ne göre Saho'nun iade edilmesini engelleyecek
„insani bir gerekçe“ yoktu. Bu karar üzerine Saho, Barselona’ya iade
edilmesinin gerçekleşeceği tarihten bir gün önce, Bavyera eyaletine bağlı
[2][Rottenburg’taki bir kiliseye sığınmıştı.]
Altı hafta boyunca kilise koruması altında yaşamak zorunda kalan Muhittin
Saho artık yeniden dışarıya çıkabiliyor. Hedefine doğru ilerlemekte kararlı
olan Saho, yüksek lisans derslerine katılmak için Bavyera’nın küçük bir
kasabasından, Münih’in üniversite semti olan Maxvorstadt’a seyahat ediyor.
Sömestrın başlangıcından bu yana üniversitedeki seminerlere katılan
Saho,görme engelli bireylerin dil edinimi için yeni yöntemler geliştirme
üzerine çalışmak istiyor. İşler şimdilik yolunda gözükse de, Muhittin Saho
Almanya'da somut bir hukuki güvenceye sahip olmaktan hala çok uzak.
Saho'nun avukatının iade kararının geri alınması amacıyla İnceleme
Komisyonuna yaptığı itiraz 17 Eylül’de reddedilse de, Federal Göç ve
Mülteciler Dairesi (BAMF) Saho’nun geldiği ülkeye iade edilmesi işlemini
askıya aldı. Şimdi Regensburg İdare Mahkemesi'nin görme engelli bir bireyin
İspanya’ya gönderilmesinin ne kadar makul olduğuna dair niahi kararını
vermesi gerekiyor. Saho'nun iade edilmesini engellemek isteyen bir grup
insan, Almanya İçişleri Bakanlığı'na bir dilekçe gönderdiler. Dilekçe evrak
yığının arasında bir yerlerde işleme konulmayı bekliyor.
## Sosyal Yardım Kurumu, sağlık sigortasını üstlenmiyor
Saho, mahkemenin yeniden toplanıp karar vereceği zamana dek geçici oturum
izni ve ağır engelli kimlik kartı ile hayatını sürdürüyor. Bu sayede
Saho'nun Ludwig-Maximilian Üniversitesinde eğitim almasının yolu geçici
olarak da olsa açılmış oldu. Görme engelli öğrenci, Rottenburg’daki
koruyucu ailesinin evinden üniversiteye gidebilmek için bazen gününün dört
saatini yollarda geçiriyor. Deutsche Bahn çalışanları tren istasyonlarında
ona aktarma yapmasına yardımcı oluyor; üniversitede ise bazı öğrenciler ona
kampüs içerisindeki binalarda rehberlik ediyor.
Aslında yetkili makamlar kendisi hakkında nihai bir karar verene kadar
Saho'nun Münih’teki özel ihtiyaçlı öğrenci yurdunda kalması seçenekler
dahilinde. Ancak yurt ücretlerinin yüksekliği bunu Saho için olanaksız hale
getiriyor. Sosyal Yardım Kurumu, bir sığınmacının eğitimi için gerekli olan
sağlık sigortasını dahi üstlenmiyor.
7 Kasım’da diğer öğrencilerle birlikte ilk seminer sunumunu yapacak olan
Saho, “Üniversitede ilk haftalar çok güzel geçti. Orada sürekli güvencesiz
statümü düşünmem gerekmiyor,“ diyor. Vaktini otoritelerin keyfi tutumu
yerine kendi uğraşlarına ayırmak isteyen Saho, federal polis teşkilatıyla
ilgilenme işini avukatına bırakmış olsa da, Alman devleti onu rahat
bırakmıyor.
Zira polis, 17 Ekim’de Saho'nun koruyucu ailesine ulaşarak kendisi hakkında
başlatılan bir soruşturmayla ilgili tebligatta bulundu. Soruşturmanın
konusu, Saho'nun 22 Temmuz 2019 tarihinde, saat 08:55 ila 10:55 arasında
oturum izni bulunmaksızın Münih havaalanında yasa dışı olarak bulunmuş
olması. İronik olan ise, bu davada Saho'yu havaalanında gördüğünü belirten
tanıkların, onu o tarihte Rottenburg’tan havaalanına getirip sınır dışı
etmekle görevli olan memurlar olması. Saho, paniklediği ve uçağın pilotu
onu bu koşulda uçurmayı reddettiği için Almanya topraklarını 10:55’te terk
edememişti. Avukatı Thomas Oberhäuser, bu tebligata anlam veremiyor: “Bu,
Dublin Prosedürü'nden etkilenen her bireyi suçlu haline getirmek anlamına
geliyor. Ne yasanın amaçlarına ne de yönetmeliğin gerekliliklerine uygun.“
28 Oct 2019
## LINKS
(DIR) [1] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5617353
(DIR) [2] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5620376
## AUTOREN
(DIR) Oliver Kontny
## TAGS
(DIR) taz.gazete
(DIR) Toplum
(DIR) taz.gazete
## ARTIKEL ZUM THEMA