# taz.de -- Sınır hattından izlenimler: Bombaların altında yaşam
       
       > Suriye sınırında yaşayan insanlar, Barış Pınarı harekatı nedeniyle
       > köylere ve şehir merkezine göç ediyor. Sınırda bulunan iki ilçeyi ziyaret
       > ettik.
       
 (IMG) Bild: Kamışlı’dan atılan havan topları sonucu Nusaybin'de dokuz kişi hayatını kaybetti
       
       Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine isabet eden havan topları nedeniyle
       esnaflar kepenk indirmiş; okullar ise tatil edilmiş durumda. Birçok aile,
       sınırdan uzak köylere ya da şehir merkezine yerleşmiş. Sokaklarda
       motosiklet üzerinde gezen gençler bozkurt işareti yaparak gazetecilere poz
       veriyor. Askeri araçlar ile birlikte ÖSO birliklerine ait pikap ve
       otobüsler geçerken Akçakale halkı alkışlarla Türkiye’nin Suriye’de
       başlattığı operasyona destek veriyor. Sınırın hemen karşısında yer alan Tel
       Abyad'dan siyah dumanlar yükseliyor.
       
       Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO), Kuzey
       Suriye’de Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) karşı başlattığı “Barış Pınarı
       Harekatı“ sekiz gündür devam ediyor. Milli Savunma Bakanlığı tarafından
       açıklanan resmi sayılara göre, Fırat'ın doğusundan Irak sınırına kadar
       uzanan bir güvenli bölge oluşturma iddiasıyla başlatılan operasyonda bugüne
       kadar 637 SDG'li öldürüldü. SDG'ye göre ise bu sayı 80. Suriye İnsan
       Hakları Gözlemevi Suriye'de hayatını kaybeden sivil sayısının 71 olduğunu
       söylerken, Türkiye'de de 19 sivil hayatını kaybetti. Harekat, sınıra
       yakınlığı nedeniyle Urfa’nın Ceylanpınar ve Akçakale ilçe merkezlerinin
       yanı sıra, Suruç ilçesine bağlı sınır köylerini ve Mardin’in Nusaybin
       ilçesini derinden etkiliyor.
       
       AKP yönetimindeki Akçakale'de Milli Eğitim Müdürlüğü’nün karşısında
       elindeki hortum ile caddeyi sulayan İbrahim Nadir’in çay bahçesi Suriye
       sınırına 400 metre uzaklıkta. Burası Akçakale’de kepenkleri indirilmeyen
       nadir yerlerden biri. Çay bahçesinde üç masada toplam yedi müşteri
       oturuyor. Çay servisi yapan Nadir, “Müşterinin masa bulamadığı günler var,
       ama karşıdan havan topu atılınca herkes gitti, masalar da boş kaldı,“
       ifadesini kullanıyor. Sözlerinin “Operasyon nedeniyle iş yapamaz olduk“
       şeklinde algılanmasından endişe duyan Nadir, “Mehmetçiğe desteğimiz tam.
       Karşısı temizlensin de, biz iş yapmasak da olur,“ sözleriyle kendini
       açıklıyor.
       
       Tel Abyad’a atış gerçekleştiren fırtına obüslerinin gürültüsü tüm şehirden
       duyuluyor. İbrahim Nadir obüs atışlarının sesi yükseldikçe “Vur, Allahına
       kurban“ diyor. 100 binden kalabalık bir nüfusu olan Akçakale’nin neredeyse
       dörtte üçünün boşaldığını tahmin ettiğini belirten Nadir, havan toplarının
       düşmesiyle özellikle Suriyelilerin ilçeyi terk ettiğini anlatıyor. Akçakale
       halkının harekata destek verdiğini ve kendilerinin de cepheye gitmek
       istediklerini söyleyen Nadir, cep telefonunu açarak kendisine cepheden
       gelen videoları gösteriyor. ÖSO militanlarının çatışma esnasında kaydettiği
       görüntülerin telefonuna nasıl ulaştığı sorusuna “Aralarında akrabam,
       arkadaşlarım var; sınırın hemen ötesinde de akrabalarımız var, ama şimdi
       ulaşamıyoruz“ diye cevap veriyor.
       
       ## Nusaybin'in bitmeyen savaş travması
       
       Akçakale’nin 220 kilometre doğusunda yer alan sınır ilçesi Nusaybin de
       savaşın gölgesi altında. SDG'nin kontrolünde olan Kamışlı, Nusaybin’in
       birkaç yüz metre karşısına düşüyor. İlçedeki dükkanların neredeyse tamamı
       kapalı. Caddelerde zırhlı araçlar devriye geziyor. Çarşıya yakın bir
       noktada oturan ve mesleğinin kuyumculuk olduğunu söyleyen yurttaş,
       eşyalarını arabaya yüklerken Nusaybin'i terk edip köyüne yerleşeceğini
       söylüyor. Savaşa rağmen Nusaybin'de kalmaya devam eden yurttaşlar hava
       kararınca bodrum katlarda ya da zemin katlarda uyuyarak isabet edebilecek
       havan toplarından korunmaya çalışıyorlar.
       
       Nusaybin, 2015 yılında çözüm sürecinin sona ermesi ile birlikte başlayan
       çatışmalar ve ardından gelen sokağa çıkma yasakları sürecinde büyük yıkım
       yaşanan bölgelerden biriydi. Sokağa çıkma yasağı sürecinde yaşanan
       çatışmalarda sivil, asker ve militanların hayatını kaybettiği Nusaybin’de
       yıkıntılar kısa süre önce kaldırılırken, hayat yeni yeni normal akışına
       dönmeye başlamıştı. Ancak operasyonun başlamasıyla sınırın diğer
       tarafındaki Kamışlı’dan atılan havanlar sonucu dokuz kişi hayatını
       kaybedince, çatışmalı dönemin travması ilçede yeniden uyandı.
       
       Çarşıda kapalı bir dükkanın kepengine sırtını yaslamış duran Nuri Akgun,
       gazetecilere şüpheyle bakıyor. Nusaybin’e isabet eden ve dokuz kişinin
       hayatını kaybetmesine neden olan havan topu sonrası çekim yapan bir
       muhabir, ilçede yaşayan yurttaşların tepkisiyle karşılaşmıştı. Akgun de bu
       haberleri hatırlatıyor: “Savaşı çıkaran medya, kanımız kurumadan bir de
       reklam yapıyorlar.“ Fazlasıyla öfkeli olduğu görülen Akgun, “Nusaybin
       sokağa çıkma yasaklarında yıkıldı, şimdi de boşaltıldı, artık yeter biz
       barış istiyoruz,“ diye devam ediyor.
       
       Büyük oranda HDP seçmeninin yaşadığı ilçenin sokaklarda Akçakale’nin aksine
       büyük bir sessizlik hakim. Sokaklarda ÖSO güçlerinin görünmediği
       Nusaybin’de yaşayanların da sınırın karşısında yer alan ve Kürt nüfusun
       ağırlıkta olduğu Kamışlı’da akrabaları bulunuyor. „Biz sınırın karşısından
       farklı değiliz, artık çok yorulduk“ diyen Akgun, sözlerini şu şekilde
       bitiriyor: „Barış dediğimiz için yazmıyorlar, bari siz yazın.“
       
       16 Oct 2019
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) Altan Sancar
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Toplum
 (DIR) taz.gazete
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA