# taz.de -- Diyarbakır'da kayyım: „Ben devletim“
> Diyarbakır Belediyesi'ne atanan kayyımın ilk icraatı 39 kişiyi işten
> çıkarmak oldu. Hafta boyunca süren protestolarda pek çok kişi gözaltına
> alındı, vekiller yaralandı. Muhalefet cephesinde kayyımlara karşı ortak
> bir blok oluşturulmuş değil.
(IMG) Bild: HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, Pazartesi günü bariyerlerle çevrilmiş belediye binasına bakıyor
Diyarbakır'da bir hastanenin altı yataklı acil servisinde çocuklar ile
yaşlıların arasında iki milletvekili yatıyor. Pazartesi sabah büyükşehir
belediyesinin önünde meydana gelen polis müdahalesi sırasında kafasından
aldığı darbeyle yaralanan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran,
başının döndüğünü söylüyor. Hemen yanında yine aynı eylemde darp edilmiş
Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca var. Sol bacağını tutarak ağır ağır
konuşan Uca, emniyet güçlerinin kendilerini belediye binasının önünde
çembere alışını anlatıyor. Bir polis memurunun kendisine “Seni tanımıyorum,
sen benim milletvekilim değilsin. Ben devletim,“ dediğini söylüyor.
Diyarbakır, Mardin ve Van, Pazartesi sabahı karanlık bir güne uyandı.
HDP'li Büyükşehir belediye başkanları, İçişleri Bakanlığı tarafından
görevden alındı; yerlerine bu şehirlerin valileri atandı. Gerekçe, belediye
başkanlarının „terör örgütlerine destek verdikleri yönünde tespit ve
deliller“ bulunduğu iddiasıydı. Aynı gün, eşzamanlı olarak 29 ilde yapılan
operasyonlarda HDP, BDP ve DTK ile ilişkisi olan 418 kişi gözaltına alındı.
HDP, bunun üzerine sürekli eylem kararı aldı.
Diyarbakır Belediyesi'ne kayyım atanmasına tepki gösteren halk, emniyet
güçlerinin tazyikli su ve biber gazlı müdahalesine tanık oldu. Kente
girişlerdeki polis kontrolleri de sıklaştırıldı, Diyarbakır'da belediyeye
çıkan tüm yollar kapatıldı. Dışardan bir polis karargahını andıran belediye
binasının önündeki otobüsler, gözaltına alınanları taşımak için kullanıldı.
Diyarbakır, Van ve Mardin'in yanı sıra İstanbul, İzmir, Ankara gibi diğer
şehirlerde yapılan eylemlere emniyet güçleri çok sert bir şekilde müdahale
etti. Eylemler sırasında yüzlerce kişi gözaltına alındı.
## Valilik başvurusu seçimlerden bir gün sonra yapıldı
HDP ve Diyarbakır halkı, kayyım uygulamasıyla ilk kez karşılaşmıyor. 15
Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından ilan edilan OHAL döneminde,
Kürt illerinde ki HDP'li 102 belediyeden 95'ine İçişleri Bakanlığı
tarafından kayyım atanmış, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi de üç yıl
boyunca böyle yönetilmişti. Van, Diyarbakır ve Mardin büyükşehirleri
kayyımlar tarafından yönetildiği üç yılda yaklaşık üç milyar lira
borçlandı.
Kayyımlar bir yandan kendi makamlarına [1][şatafatlı harcamalar] yaparken,
halka ulaşan hizmetlerde kesintiye gidildi. Pek çok kadın derneği
kapatıldı. Kayyım tarafından Diyarbakır'daki belediye odasına inşa edilen
lüks banyonun görüntüleri, 31 Mart'ta seçimleri kazanan HDP'li eşbaşkan
Selçuk Mızraklı tarafından kaydedilmiş ve [2][kamuoyuyla paylaşılmıştı.]
Ancak Diyarbakır'da yüzde 63 oyla [3][seçilen Adnan Selçuk Mızraklı],
görevinin başında yalnızca 143 gün kalabildi. Mızraklı'nın Perşembe günü
paylaştığı bilgi, kendisini görevden alma planının çok daha önceden
hazırlandığını ortaya koydu. İçişleri Bakanlığı’nın Diyarbakır Büyükşehir
Belediye Başkanı Mızraklı’yı görevden almasına dayanak yapılan Valilik
başvurusunun yazılma tarihi 1 Nisan'dı. Yani seçimlerden yalnızca bir gün
sonra.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bir süredir bu operasyonun sinyallerini
veriyordu. 2018’in Ekim ayında „teröre bulaşmış olanlar sandıktan çıkarsa,
anında gereğini yapıp, kayyım tayinleriyle yolumuza devam edeceğiz.“
ifadelerini kullanmıştı. HDP'li milletvekili Başaran'a göre Erdoğan'ın
tehditleri ve seçimleri anlamsızlaştırma çabası halkta kabul görmedi: „Daha
önce de kayyımlar atandı, halkımız geçen seçimlerde ‚seçilmişlerimiz bir
saat bile görev yapabilse gene oyumuzu kullanırız‘ dediler.“
## İşten çıkarılan belediye çalışanları
Görevden alınan belediye başkanlarının yerine valilerin atanmasının hukuki
bir karşılığı yok. 674 sayılı KHK’yle yapılan ve sonrasında yasalaşan
düzenlemelere dayandırılarak belediye başkanlığı makamlarında doğrudan
valilerin görevlendirilmesi anayasaya ve hukuka aykırı. Buna rağmen
Diyarbakır'da göreve getirilen vali, ilk gün 39 kişiyi işten çıkardı.
Kayyımın göreve gelmesiyle işini kaybeden Büyükşehir belediyesi muhasebe
çalışanı İhsan Güner* de günlerdir eylemlere katıldığını söylüyor. 2006
yılında kadroya alındığı belediyede, 2016 yılındaki ilk kayyım atamasıyla
işinden uzaklaştırılana kadar çalıştığını anlatıyor. 15 ay işsiz kaldıktan
sonra, son seçimlerin ardından, Nisan ayında HDP'li yönetimin belediyeyi
geri almasıyla Güner de işine dönmüştü. Kayyım, işe geri alınan insanların
büyük çoğunluğunu tekrar işten çıkardı. „Devletin Kürtlerin üzerinde
denemediği bir şey kalmadı,“ diyen Güner, artık işsiz bir eylemci olduğunu
söylüyor. Yaşananlara rağmen umudunu kaybetmediğini de ekliyor:
„Kazanacağımıza dair umut bende daha fazla.““
## HDP yalnız bırakıldı
Operasyonların üzerinden günler geçmesine rağmen kayyıma karşı ortak bir
siyasi blok oluşmuş değil. Böyle bir blok, 31 Mart seçimlerinde ve ardından
tekrarlanan İstanbul seçimlerinde ne kadar etkili olabileceğini
göstermişti. Ancak HDP, şimdi yalnız kaldığını hissediyor. [4][HDP Eş Genel
Başkanı Pervin Buldan], CHP'ye yönelik „sessizliğinizi bozun“ çağrısında
bulundu. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Çarşamba günü yaptığı konuşmada
kayyımların atanmasını eleştirse de, bu kararı protesto etmek için sokağa
çıkmayı doğru bulmadığını söyledi. HDP'liler, CHP'nin de tepkilerini
büyütmedikleri takdirde sıranın CHP'li belediyelere geleceğini ifade
ediyorlar. CHP Parti Meclisi üyesi İlhan [5][Cihaner de aynı görüşte.]
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise diğer büyükşehirlere kayyım
atanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada „İstanbul ve Ankara için böyle bir
gündem yok“ dedi.
Hastane odasında yatan vekil Başaran, bir vekil olarak şiddet görmesinden
ötürü utanması gerekenin kendisi olmadığını ifade ediyor. Daha fazla
hırslandığını, daha güçlü hissettiğini belirtiyor: „Haklı bir mücadelemiz
olduğunu ispatlayan bir müdahaleydi.“ Maruz kaldığı şiddetin bir tesadüf
olmadığına inanan Başaran, „halkın demokratik tepkilerini kırmaya
çalışıyorlar,“ ifadelerini kullanıyor. Buna rağmen devletin uyguladığı
şiddetin halkı caydırmaya yetmediğini belirtiyor. O sırada acil servise
aralarında siyasetçilerin olduğu kalabalık bir grup giriyor. Hastane
koridorları „Amed uyuma, iradene sahip çık“ sloganları ile yankılanıyor.
*İsim redaksiyon tarafından değiştirilmiştir.
23 Aug 2019
## LINKS
(DIR) [1] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5618945
(DIR) [2] https://www.evrensel.net/haber/377732/mizrakli-gonul-belediyeciligi-degil-banyo-belediyeciligi-yapmislar
(DIR) [3] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5618900
(DIR) [4] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5619891
(DIR) [5] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5620004
## AUTOREN
(DIR) Figen Güneş
## TAGS
(DIR) taz.gazete
(DIR) Toplum
(DIR) Politika
(DIR) taz.gazete
## ARTIKEL ZUM THEMA