# taz.de -- CHP Parti Meclisi Üyesi İlhan Cihaner: „Demokrasi güçleri ve partiler yan yana durmalı“
> CHP Parti Meclisi Üyesi ve hukukçu İlhan Cihaner ile atanan kayyımların
> hukuki boyutunu ve ana muhalefet partisinin tutumunu konuştuk.
(IMG) Bild: Cihaner: „ Terör örgütüyle irtibat soruşturulacaksa, ilk önce AKP-FETÖ/PDY ilişkilerine bakılmalı.“
Diyarbakır, Mardin ve Van belediyelerine kayyım atamalarına karşı tepkiler
sürüyor. HDP, özellikle ana muhalefet partisi CHP’den “kınama“ dışında
tepkiler vermesini ve eylemlere destek vermesini bekliyor. CHP Genel
Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çarşamba günü yaptığı konuşmada iktidarın
atadığı kayyımları eleştirse de, sokağa çıkmayı doğru bulmadığını açıkladı.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve hukukçu İlhan Cihaner ile atanan kayyımların
hukuki boyutunu ve ana muhalefet partisinin tutumunu konuştuk.
Taz.gazete: Kayyımların hazırlıkları önceden yapılmış mıydı?
Aslında bunun işaretleri çok önceden verildi. Cumhurbaşkanı ve AKP lideri
Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart yerel seçimlerinden önce yaptığı
açıklamalarda belediyelerin, AKP tarafından kazanılamaması durumunda kayyım
atacağını söyledi. [1][Diyarbakır, Bağlar’da olduğu gibi], Yüksek Seçim
Kurulu’nun (YSK) haklarında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işlem
yapılan başkanlara mazbatalarını vermemesi bunun bir hazırlığıydı.
Hukuki açıdan bu uygulamaları nasıl yorumluyorsunuz?
Bu karar idare hukuku açısından kanunsuzdur. Diyarbakır Belediye Başkanı
Selçuk Mızraklı'ya ilişkin soruşturma 2017 yılında başlatıldı. Üstelik
tutuklu yargılama süreci de yok. Suç teşkil ettiği iddia edilen eylemler
yazılmamış. PKK’lilerin isimlerinin caddelere verildiği söyleniyor. Peki,
valilikler bunu neden engellememiş? Belediye başkanlarına yönelik
gerekçelerden biri de örgüt propogandası yapmak. Propoganda suçu da,
“terörle bağlantılı“ kavramı da çok muğlak hale getirildi. Hem iç hukuku
hem de uluslarası yasaları altüst edecek şekilde uygulanmaya başladı. Terör
örgütüyle irtibat ve iltisak soruşturulacaksa, ilk önce AKP-FETÖ/PDY
ilişkilerine bakılmalı.
Sizce iktidar bu operasyonlarla neyi amaçlıyor?
Yaşananlar, AKP’nin kendisine yarayan gerginlik ortamı için tabanını
konsolide etmeye yönelik bir çabası olabillir. Öte yandan hem AKP
belediyeleri hem de önceki kayyımlarda yolsuzluklar çok fazla ortaya
dökülüp saçıldı. AKP, “Kayyımokrasi“ olarak adlandırabilecek bir rejim
inşaa etti adeta. Bunu her alanda bir sopa, daha çok da menfaatlerine uygun
bir araç olarak kullanıyor. Bu uygulama iş dünyasında da sıkça başvurulan
bir yöntem haline geldi. Önce kriminalize ediliyor, sonra da şirketler ele
geçirilip sermaye transferi yapılıyor. Bu açıdan kayyımlar, aynı zamanda
rejimin ekonomik bir aparatına dönüştürüldü.
Sıranın CHP’li belediyelere geleceğine yönelik şüpheler de gündemde. Bu
konuda ne düşünüyorsunuz?
„Erdoğan buna cüret edemez“ diyenler yanılıyor. Daha önceden bunu CHP’li
belediyelere yönelik de yaptılar. İstanbul ve Ankara gibi belediyelere
olası kayyım ataması, Erdoğan’ın cüreti ile değil, bu durumun kendisine
yarar sağlayıp, sağlamayacağı ile ilgili. Ajandasını bu doğrultuda
oluşturuyor.
CHP’nin tepkilerini yeterli buluyor musunuz?
Söylediğim gibi, tehdit ve itiraflara rağmen bir hazırlık yapılmadı.
Halbuki ortada hukuksuzluk pratiklerini bildiğimiz bir iktidar var.
Toplumun mobilize olmasını sağlayan seçim sürecinden daha fazla
yararlanılmalıydı. AKP’nin atabileceği adımlar tartışılmalıydı. Ancak
muhalefet tarafından bir tedbir alınmadı. Şimdi kayyımlara karşı somut
tepki ortaya koymakla birlikte, nerede hatalı davranıldığına ilişkin
özeleştiriler de yapmak şart. Bu tarz bir yol haritası izlenmezse, sandığın
bile kıymeti kalmayacak.
Somut olarak ne yapılabilir?
70’li ve 80’li yıllarda askeri diktatörlüklerin toplumları ezdiği Arjantin,
Şili, Bolivya gibi Latin Amerika ülkelerinde benzer durumlar yaşanmıştı. O
dönem halk hareketleri seçtiği kişilerin yönetimde kalması için çaba
gösterdi. Atanmışları ya da yönetim koltuğunu gasp edenleri tanımadı. Ancak
toplumun hareketlerini muhalefet partileri yönlendirmeli. Tepkiler kınama
safhasında kalmamalı. Demokrasi güçlerinin ve duruma karşı çıkan partilerin
yan yana durması lazım. Bugün, bu yapılmazsa, sıranın doğudan batıya devam
edeceği bellidir. Erdoğan nabız yokluyor.
21 Aug 2019
## LINKS
(DIR) [1] https://gazete.taz.de/tr/article/?article=!5588580&searchterm=ba%C4%9Flar
## AUTOREN
(DIR) Erk Acarer
## TAGS
(DIR) taz.gazete
(DIR) Politika
(DIR) taz.gazete
## ARTIKEL ZUM THEMA