# taz.de -- Basın özgürlüğünde bu hafta: Portakal'a yapılan linç ve sarı basın kartları
> Basın özgürlüğü adına kötü bir hafta: Gazeteci Fatih Portakal
> Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından bizzat hedef gösterildi. Sarı Basın
> Kartı yönetmeliği değiştirildi.
Anaakım medyayı tamamen kontrolü altına almış olan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve
lideri olduğu AKP, Fox TV gibi dış sermayeye bağlı bir televizyondan gelen
ihtiyatlı tepkilere tahammül edemeyeceğini bir kez daha ortaya koydu.
Sahiplik yapısı dolayısıyla tamamen kontrolü altına alamadığı tek anaakım
TV kanalı olan Fox’ta yapılan bazı eleştirel haber ve yorumlara ateş
püsküren iktidar açısından, televizyonun bir sunucusunun geçen hafta
sarfettiği [1][sözler], eleştirel gazetecilere yönelik yeni bir linç
kampanyasının vesilesi haline getirildi.
Fox TV’de ana haber programını sunan Fatih Portakal'ın kullandığı
ifadelerle halkı sokağa çıkmaya çağırdığı yorumları yapıldı. Cumhurbaşkanı
Tayyip Erdoğan, 15 Aralık günü isim vermeden Portakal için “Bu ne
terbiyesizliktir? Zaten bunlara yargı gereken cevabı verecektir. Ben buna
inanıyorum“ [2][dedi]. 17 Aralık’taysa Konya’daki mitingi sırasında ise işi
çok daha tehlikeli bir boyuta taşıdı ve Portakal’ın soyadına gönderme
yaparak şu şoke edici sözleri [3][sarfetti]: “Birileri çıkmış portakal
mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir sokağa çağırıyor. Haddini bil
haddini. Bilmezsen haddini, bu millet patlatır enseni.“
## Basın kartı yönetmeliğinde düzenleme
İktidar cenahı Portakal’a yönelik kampanyanın dozajını artırdığı günlerde
gazetecilere devlet tarafından verilen Sarı Basın Kartı yönetmeliğinde de
düzenlemeye gitti. Böylece artık iktidar tarafından gazeteci sayılabilmek
için devlet/iktidar yanlısı olmak resmen şart haline getirildi!
Düzenlemeye göre “milli güvenlik ya da kamu düzenine aykırı davranışlarda
bulunması veya bu tür davranışları alışkanlık edinmesi“ halinde gazetecinin
kartı iptal edilecek ve bu suçtan dolayı hüküm giyen kişiye bir daha basın
kartı [4][verilmeyecek].
Sarı Basın Kartı, 24 Haziran seçimleri öncesine kadar Başbakanlık’a bağlı
Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü (BYEGM) tarafından veriliyordu.
Ancak seçimlerden sonra BYEGM kapatılarak yetkileri Cumhurbaşkanlığı
İletişim Başkanlığı'na [5][devredildi].
Şimdiye kadar çeşitli teknik kriterleri yerine getiren gazetecilere verilen
Sarı Basın Kartı, haber takibi sırasında gazetecilere çeşitli kolaylıklar
sağlıyor. Örneğin Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne veya çeşitli kurumlara
girip habercilik yapmak için bu kart şart koşuluyor. Keza toplumsal
olaylarda, her zaman olmasa bile bazen gazetecileri polis müdahalesinden
kurtaran da yine Sarı Basın Kartı oluyor.
Fakat tüm bunlardan daha da önemlisi Türkiye’de devlet sadece Sarı Basın
Kartı olanları gazeteci sayıyor. Erdoğan, hapse atılan gazetecilerin Sarı
Basın Kartı olmadığını, dolayısıyla bu kişilerin gazeteci sayılamayacağını
Temmuz 2017’de BBC’ye verdiği [6][röportajda] açıkça ifade etmişti: “Şu
anda içeride olanların gazetecilik sıfatı yok. Bunlar ya terör örgütüyle
beraber hareket etmişlerdir, ya silah bulundurmaktan içeri girmişlerdir, ya
da birçok yerlerde bankamatikleri kırmışlar, buraları soymuşlardır. Ama
ceplerinde bir Sarı Basın Kartı değil, gazeteci kartı vardır. Bununla
beraber de kendilerinin gazeteci olduğunu iddia etmişlerdir.“
## Gazeteci sayılabilmek için
Yeni düzenlemeyle Sarı Basın Kartı almak zorlaştırılırken, bu kartların
iptal edilmesi de kolaylaştırıldı. Örneğin Cumhurbaşkanlığı yeni
düzenlemeye dayanarak pekâlâ Fatih Portakal’ın basın kartını iptal edebilir
ve böylece “Portakal gazeteci değil, çünkü Sarı Basın Kartı yok“ diyebilir.
Özetle yeni düzenleme sadece iktidar yanlılarının Sarı Basın Kartı
alabileceği ve gazeteci sayıldığı bir dönemin kapısını sonuna kadar açmış
durumda. Çünkü basın kuruluşları tarafından gazetecilere verilen kartların
resmiyette herhangi bir geçerliliği yok. Örneğin bir olay sırasında polise
gazeteci olduğunuzu kanıtlamak için çalıştığınız gazetenin verdiği basın
kartını göstermeniz, sizi müdahaleden kurtarmıyor.
Aslında yeni düzenlemeden önce de Sarı Basın Kartı, gazeteciler arasında
bir tartışma konusuydu. OHAL sürecinde yüzlerce gazetecinin kartı çeşitli
gerekçelerle iptal edilmişti. Fakat artık gazeteciler açısından bu tartışma
hayati bir önem taşıyor. Çünkü gazeteci sayılabilmek için devletin verdiği
kartı taşımaya mecbur kalmak, bu kartı kaybetmemek için de gazetecilik
faaliyetini devletin çizdiği kriterlere göre yürütmek, gazeteciliğin
imkânsızlaşması anlamına geliyor.
Yeni düzenlemeyle birlikte sadece iktidar yanlıları bu kartı alabilecek
veya taşıyabilecek. O halde iktidar yanlısı olmayı reddedenlerin bu kartı
almayı da reddetmeleri ve meslek örgütleri tarafından verilen kartların
geçerli sayılması için mücadele yürütmesi gerekecek. Bu yapılabilirse,
iktidarın çizdiği sınırlar içinde gazetecilik yaparak Sarı Basın Kartı
sahibi olanların gazeteciliğini sorgulamak da, “gerçek manada gazetecilik“
yapmanın sınırlarının bizzat gazeteciler ve meslek örgütleri tarafından
belirlenmesi de mümkün hale gelebilecek.
Aksi halde devlet onayı olmadan gazetecilik yapanların kriminalize
edilmesi, hedef gösterilmesi, “milli güvenliğe tehdit“ sayılması her geçen
gün daha da kolaylaşacak.
18 Dec 2018
## LINKS
(DIR) [1] http://t24.com.tr/video/fatih-portakal-toplumsal-muhalefeti-baski-altina-almaya-yildirmaya-calisiyorlar,17762
(DIR) [2] https://www.yeniakit.com.tr/haber/baskan-erdogan-fatih-portakala-ates-puskurdu-bu-ne-terbiyesizliktir-567170.html
(DIR) [3] http://t24.com.tr/haber/cumhurbaskani-erdogandan-fatih-portakala-narenciye-midir-mandalina-midir-bilmezsen-haddini-millet-patlatir-enseni,774687
(DIR) [4] https://www.evrensel.net/haber/368405/basin-karti-yonetmeligi-degisti-kart-iptalleri-kolaylasti
(DIR) [5] https://bianet.org/bianet/ifade-ozgurlugu/199021-sari-basin-karti-nda-yetkili-cumhurbaskanligi-oldu
(DIR) [6] https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-40579746
## AUTOREN
(DIR) Irfan Aktan
## TAGS
(DIR) taz.gazete
(DIR) Özgürlükler
## ARTIKEL ZUM THEMA