# taz.de -- Köşe yazısı, Lost in Trans*lation: Tinderella
       
       > Benim için acayip bir tecrübeydi. İster kısa süreli ister uzun olsun,
       > eğer birini tanımak istiyorsanız lütfen sokağa çıkın.
       
 (IMG) Bild: Unutmayın aşk tesadüfleri sever. Hayat sokakta.
       
       Asia, benim çok eski bir arkadaşım. Kendisi Hollanda’da yaşıyor. Geçen gün
       beni ziyarete geldi. İlk gece uzun uzun sohbet ettik. Asia da tıpkı
       çevremdeki herkes gibi benim seks kıtlığımı kafasına takmış. “Yahu sen
       eskiden böyle değildin, ne oldu sana? Bir an önce kendine birini
       bulmalısın!“ dedi. Ben “Aman kısmet şekerim,“ diyerek geçiştirdiysem de
       Asia kararlıydı. O gece bana bir date bulmamda yardım etti. Nereden mi?
       Elbette Tinder’dan.
       
       Tinder’a en cool fotoğraflarımı yükledim, beğendiğim erkekleri like yapmaya
       başladım. Gelsin matchler. Oh mein Gott. Resmen bağımlılık yaratıyor. Ben
       hızımı alamayıp OKCupid ve Badoo adındaki diğer popüler iki uygulamayı da
       telefonuma indirdim. Eğlenceli mi? Evet. Kimi zaman gece yarısına kadar
       birileriyle sohbet ettiğim oldu. Ama Tinder’den tanışıp mutlu olanları
       düşündükçe kafayı yiyorum. Çünkü evlenilecek erkek yok bu sitelerde.
       Diyaloglar hep aynı:
       
       Erkek: Vay be, gerçekten çok seksisin. 
       
       Ben: Teşekkür ederim. 
       
       Erkek: Ne arıyorsun? 
       
       Ben: Date. 
       
       Erkek: WhatsApp var mı? 
       
       Ben: Neden? 
       
       Erkek: Özel fotoğrafımı yollamak istiyorum. 
       
       Ve tahmin edin gelen o özel mesaj ne? Tabii ki çıplak bir fotoğraf! Asla
       adımı, ne iş yaptığımı, nerede yaşadığımı, hobilerimi soran yok. Çünkü
       profilimde büyük puntolarla TRANSGENDER yazıyor. Trans olduğum için nedense
       tek istediğimin seks olduğunu düşünüyorlar.
       
       Gözüme çarpan başka bir şey: Tinder kullanan Berlinli erkeklerin pek çoğu
       evli ve çocukları var. Bazıları Tinder’i Instagram gibi kullanıyor,
       eşleriyle çekilmiş fotoğrafları bile var. Tabii ben olayı çok sonra
       anlayabildim. Grup seks arıyorlarmış.
       
       Her neyse şekerim gelelim sadede. Güney Avrupalı bir erkekle buluşmak için
       randevulaştık. Tabii ben İstanbul’daki gibi olacak sanıyorum. Çocuk
       arabayla gelip beni evden alacak ve bir restorana gideceğiz, oradan da bir
       bar… Fakat o da ne? Bana falanca yerde buluşalım demez mi! Ay öleceğim.
       Neyse ben oraya gittim. Çocuğun üzerinde gayet rahat bir kıyafet ve bir
       sırt çantası. Mekânı hiç sormayın, Kreuzberg’de pespaye bir bar. Şaka gibi.
       Bütün hayallerim yıkıldı.
       
       Hesabı da ortak ödedik bu arada. Yok, asla benim tarzım değil. Ben
       Nişantaşı kadınıyım şekerim, çekemem. Ayol bir de haydi sana gidelim demez
       mi. Ay daha neler! Okey, güzel öpüşüyordu. Ama ben sekiz kişilik bir evde
       yaşadığımı söyleyip geçiştirdim, Tinderella gibi 12’den önce çocuğun
       yanından ayrıldım. Sanırım bir yıl daha date falan yapmayacağım.
       
       Eve gelince hemen bütün uygulamaları telefonumdan sildim. Benim için acayip
       bir tecrübeydi. İster kısa süreli ister uzun olsun, eğer birini tanımak
       istiyorsanız lütfen sokağa çıkın. Kendinize güzel ve kaliteli mekanlar
       belirleyin, vakit oldukça oralara gidin. Hayatın içinde tesadüfen
       karşılaştığınız birileri olacaktır. Unutmayın aşk tesadüfleri sever. Hayat
       sokakta.
       
       7 Dec 2018
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) Michelle Demishevich
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Köşe yazısı
 (DIR) Tinder
 (DIR) taz.gazete
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA
       
 (DIR) Plötzlich wieder Single: Männer!
       
       Es ist ein verbreiteter Irrtum, dass Frauen ein Problem mit dem Älterwerden
       hätten. Sie haben eins mit Männern: Nicht wenige werden peinlich.