# taz.de -- 2022'ye kadar bir milyon mayın temizlenmeli: Türkiye'nin mayın haritası
       
       > Topraklarında bir milyona yakın mayın bulunan Türkiye, Ottowa Anlaşması
       > uyarınca 2022'ye kadar mayınları temizlemeli. Son iki yılda temizlenen
       > toplam mayın sayısı 26 bin civarında.
       
 (IMG) Bild: Mayını diğer silahlardan daha da tehlikeli haline getiren, 75 yıl boyunca aktif olarak kalabilme özelliği.
       
       Kasım Yüksel, 1997 yılında, henüz 12 yaşında bir çocukken Diyarbakır'daki
       köyünde okulun etrafında oyun oynuyordu. Toprağa gömülü bir fünyenin
       patlaması sonucu uzuvlarını kaybetti. Sağ gözünü ve sağ elinin iki
       parmağını kaybetti. Bir daha okula devam edemedi. „O günden sonra
       insanların bakışları beni hep rahatsız etti.“ diye anlatıyor.
       
       Bugün evli ve üç çocuk babası olan Yüksel, kendisine bağlanan 600 liralık
       mağdur maaşıyla geçinmek zorunda; zira iş bulamıyor. Babasının maddi
       desteğiyle ayakta durabildiklerini söyleyen Yüksel, “Bu yaşıma geldim,
       evlendim… Ama hala babamın evinden ayrılacak maddi güvenceye sahip değilim“
       diye özetliyor durumunu. Okulunun yakınında mayın tarlası olmasına bugün
       bile bir anlam veremeyen Yüksel, “O mayınlar hala orada duruyor ve ne
       etrafı güvenlik şeridiyle çevrili, ne de bir uyarı tabelası var,“
       ifadelerini kullanıyor.
       
       ## Bir milyon mayın
       
       Mayınsız Bir Türkiye Girişimi’ne göre Türkiye’de hala toprağa gömülü 913
       bin 312 adet mayın var. Mayınsız Bir Türkiye Girişimi, 1997’de Nobel Barış
       Ödülü’ne layık görülen Uluslararası Mayın Yasağı Kampanyası’nın üyesi olan
       bir sivil toplum kuruluşu. Kuruluşun amacı, 1999’da yürürlüğe giren ve
       devletlerin mayınsızlaşmasını öngören Ottowa Anlaşması’na 2004’te taraf
       olan Türkiye’yi, anlaşmanın gereklerine uyması için denetlemek.
       
       Mayınsız Türkiye Girişimi kuruluşun bir diğer amacı, mayınlar nedeniyle
       mağdur olan sivillerin topluma yeniden kazandırılmasını sağlamak. Girişimin
       yöneticisi Muteber Öğreten’e göre Türkiye’deki mağdurlara dair herhangi bir
       veri tabanı yok: “En büyük sorunlardan biri de bu. Onlara
       ulaşılamadığından, ihtiyaçlarına cevap verilemiyor.“
       
       Türkiye’de, 10 binin üzerinde mayın mağduru olduğu tahmin ediliyor.
       İçişleri Bakanlığı’nın en son 2009’da yayınladığı bir rapora göreyse
       mağdurların sayısı altı bin civarında. Öğreten, 100 kadar mayın mağdurunu
       kendi imkanlarıyla tespit ettiklerini ve onlara ulaştıklarını anlatıyor. Bu
       insanlar arasında kentte yaşayanlar da, mezrada yaşayanlar da var. Çocuk
       yaştaki mayın mağdurları okula dönmek istemiyor. Gençlerin çoğu işsiz,
       yaşlılar da çalışabilecek ya da kendilerine bakabilecek durumda değiller.
       Öğreten şöyle diyor: “Yalnızca fiziki olgulardan da bahsetmek yetersiz. Bu
       insanların hepsi psikolojik travma da yaşıyor.“
       
       ## Toz bulutu dağıldığında
       
       35 yaşındaki, Batmanlı Adem Gülşen de mayın mağduru. Okul tatillerinde
       ailesine ait hayvanları otlatarak yaz tatilini geçiren Gülşen’in en sevdiği
       şey, ağzına bir ot parçası koyarak uçsuz bucaksız çimlere uzanmakmış.
       1996’da, 13 yaşındayken, bir gün yine çimlere uzanmış- sol dirseğinin
       altına saklanmış mayından habersiz. Bir anda büyük bir patlama sesi
       geldiğini, sonra da hiçbir şey duyamaz olduğunu anlatıyor. Koca bir toz
       bulutu, küçük çocuğun etrafını sarmış. Birkaç dakika sonra toz bulutu
       dağıldığında yaşadıklarını şu şekilde anlatıyor Gülşen:
       
       “Gözümü açtım ama göremiyordum. Sol gözüme şarapnel parçası isabet etmişti.
       Biraz daha zaman geçince yaralandığımı anladım. Ancak patlamanın
       sıcaklığıyla uzvumu kaybettiğimi fark edemedim. Biraz ileride duran akrabam
       koşup geldi, beni kucağına aldı. Gözlerimi açtığımda hastane odasındaydım.“
       
       Aylarca hastanede tedavi gören, kolunu sol dirseğinden itibaren kaybeden
       Gülşen de, Kasım Yüksel gibi öğrenim hayatına devam edememiş. Yıllarca
       büyük maddi sıkıntılar çekmiş. O da evli ve iki çocuğu var. Kısa süre önce
       engelli kontenjanından resmi bir kuruluşta çalışmaya başlamış.
       
       ## Mayını temizlemek, üretmekten daha pahalı
       
       Türkiye topraklarına iki farklı dönemde mayın döşendi. İlki, 1950’li
       yıllardaydı. Sınır geçişleri sırasında yaşanan vakalar bu yıllarda başladı
       ve 1970’lerin sonuna dek devam etti. Kamuoyunun „kaçakçı“ diye nitelediği
       insanlar bu dönemde kollarını bacaklarını kaybettiler. İkinci, „terörle
       mücadele“ gerekçesiyle yapılan mayın döşeme süreciyse 1990’dan 1998’e kadar
       sürdü.
       
       Türkiye’nin 2004’te imza attığı Ottowa anlaşmasına göre 10 yıllık sürede
       sınırları içerisindeki bir milyondan fazla mayını temizlemesi gerekiyor.
       Mayınsız Bir Türkiye Girişimi'nden Muteber Öğreten, Ankara’nın
       yükümlülüklerini yerine getiremeyişini şu sözlerle özetliyor: “Türkiye,
       2013’te Birleşmiş Milletler’e bir rapor sundu ve yükümlülüğünü yerine
       getiremeyeceğini duyurarak ek süre talebinde bulundu. Bu talep kabul gördü.
       Türkiye için artık son tarih 2022.“ Mayınsız Bir Türkiye'nin raporuna göre
       Türkiye, son iki yılda toplamda sadece 26 bin mayın temizledi.
       
       Öğreten, Türkiye’nin 2022’ye kadar yükümlülüklerini yerine getiremeyeceği
       kanaatinde. Üç yıl içinde bir milyondan fazla mayının imha edilmesinin pek
       de mümkün olmadığını söylüyor. Bir mayının topraktan çıkarılıp imha
       edilmesinin iki bin 500 lira maliyeti olduğu bilgisini veren Öğreten, bu
       ücretin, mayının üretim maliyetinden çok daha fazla olduğuna dikkat
       çekiyor:
       
       “Mayınları temizlemenin maliyeti çok yüksek. Elbette hiç temizlenmiyor da
       değil. Suriye sınırının güvenliğini sağlamak için doğu ve güneydoğuda
       duvarlar örülüyor. İşte bu duvarları örebilmek için mecburen mayınları da
       temizliyorlar. İşin aslı, askerlerin geçiş yerleri mayınlardan
       arındırılıyor ama genel bir temizlik ve temizlenen toprakların yeniden
       sivillerin kullanımına açılması gibi bir şey söz konusu değil.“
       
       ## 75 yıl aktif olarak kalıyor
       
       Mayın temizliği, maliyetli olduğu kadar meşakkatli de bir iş. Öğreten bunun
       „arkeologların bir antik kenti oraya çıkarmaya çalışmaları gibi zor bir iş“
       olarak tanımlıyor: „Minik fırçalarla toprak temizlenerek çıkarılıyor.“
       
       Dünyadaysa toprağa gömülü en fazla mayın Afganistan’da bulunuyor. Kamboçya
       ve Vietnam’da da savaşlardan miras kalan çok sayıda mayın var. Öğreten’in,
       uluslararası raporları referans göstererek verdiği bilgiye göre Almanya ve
       Fransa’da da İkinci Dünya Savaşı’ndan kalan ve temizlikleri halen devam
       eden mayınlar bulunuyor. Mayını diğer silahlardan daha da tehlikeli haline
       getirense, döşendiği topraklarda sel ya da toprak kayması gibi afetler
       meydana gelmediği sürece 75 yıl boyunca aktif olarak kalabilme özelliği.
       
       Öğreten, bu özelliği nedeniyle devletlerin sınır hatlarına mayın döşemeyi
       tercih etmesini, birkaç 2016'da Türkiye sınırını pasaportsuz geçmeye
       çalışırken mayına basan Suriyeli bir mağdurun sözleriyle özetliyor: “Tamam,
       ben sınırı pasaportsuz geçerek bir suç işledim. Ama hangi suçun cezası bir
       ömür boyu sürer ki?“
       
       21 Nov 2018
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) Tunca Öğreten
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Toplum
 (DIR) taz.gazete
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA