# taz.de -- Gazetecilik yargılanıyor: Harf başına 6 gün hapis talebi
       
       > Gazeteci Sibel Hürtaş ve Hayri Demir'in “Terör örgütü propagandası“
       > suçlamasıyla yargılandığı duruşma Ankara'da görüldü. Davayı takip etmek
       > isteyen gazeteciler içeri alınmadı. Bir sonraki duruşma 22 Kasım'da.
       
 (IMG) Bild: Ankara'da mahkeme salonu önünde hakimleri beklerken
       
       Aralarında gazeteci Sibel Hürtaş ve Hayri Demir’in de bulunduğu 3’ü tutuklu
       11 kişinin, Afrin operasyonuna ilişkin haber ve sosyal medya paylaşımları
       gerekçe gösterilerek açılan dava Perşembe günü Ankara’da başladı.
       
       Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava sabah 09.00’da başlayacaktı.
       Birbirleriyle tek ortak noktaları 20 Ocak 2018’de başlayan Afrin
       operasyonuyla ilgili sosyal medyadan haber paylaşmak olan 3’ü tutuklu 11
       kişi mahkeme saatinde adliyeye geldiler. “Örgüt propagandası yapmak“ ve
       “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik“ etmek suçlarından
       yargılanacaklardı.
       
       Ama ne savcı ne de mahkeme heyeti adliyedeydi. Yaklaşık bir saat geç
       başlayan duruşmanın mahkeme başkanı “salona yalnızca 6 izleyici alınacak“
       dedi. Duruşma salonu 11 sanıklı bir dava için küçüktü. Daha büyük bir
       salonda yargılama yapılabilirdi. Duruşmayı takip etmek için gelen
       gazetecilerin dışarda kaldığını ve bu durumun mahkemenin aleniliğine aykırı
       olduğunu söylemek isteyen avukatlara söz hakkı verilmedi.
       
       Duruşma salonuna yargılananlar da sığmadı. Yargılananların içinde
       izleyicilerin yanına oturmak zorunda kalanlar oldu. Gazeteci Hayri Demir
       onlardan biriydi. Herkesin aynı anda hem sanık hem de izleyici oluverdiği
       duruşma salonunda “gazetecilik“ yargılanıyordu.
       
       ## „Tek sesli yayın yapsaydım propaganda yapmış olurdum“
       
       Mezopotamya Haber Ajansı muhabiri ve taz.gazete yazarı Hayri Demir, Afrin
       operasyonu hakkında sosyal medyada yaptığı paylaşımların haber sitelerinde
       çıkan ve kendi yazdığı haberler olduğunu söyledi:
       
       “Toplamda 111 kelime, 700 karakterden oluşuyor. 700 karaktere yani 700
       harfe karşılık hakkımda 3 bin 780 gün hapis cezası isteniyor. Her bir harf
       için 6 gün hapsim isteniyor. Gazetecilik faaliyeti bu kadar ağır bir 'suç’
       mu? Tüm bu faaliyetlerim gazeteciliktir, yazdıklarımın tamamı gazetecilik
       faaliyetidir. Gazetecilik suç değildir.“
       
       Artı Gerçek Ankara Temsilcisi Sibel Hürtaş ise hesabından hem muhaliflerin
       hem de iktidarın fikirlerini gösteren haber tweetlerine dair paylaşımlar
       olduğunu ifade ederek, “Ben her iki tarafı da yayınlarıma taşıdım. Ama
       şimdi propagandadan yargılanıyorum. Tek sesli yayın yapsaydım propaganda
       yapmış olurdum“ dedi.
       
       ## „Adliye muhabiriyim ama kendi iddianamemi anlamıyorum“
       
       Hürtaş’ın dosyasında oğlunun öldürülen gazeteci Hrant Dink’in eyleminde
       pankart taşırken çekilen fotoğrafı ve CHP’nin gazetecilere dağıttığı Man
       Adası belgeleri de vardı. Bunların hepsi savcılığa göre “terör örgütü
       propagandası yapmak“ suçuydu. Hürtaş savunmasına şöyle devam etti;
       
       “Ben 20 yıllık gazeteciyim. Bu adliyede muhabirlik yaptım. Ama kendi
       iddianamemi anlamıyorum. Okuyorum, ama anlamıyorum. O nedenle savunmam 3
       kelime olacak. Gazetecilik suç değildir.“
       
       Yargılanan diğer kişiler de yaptıkları paylaşımların çeşitli haber
       sitelerinde yayınlanan haberler olduğunu ve paylaşımların düşünce ve ifade
       özgürlüğü kapsamına girdiğini söylediler. Tüm savunmalardan sonra, savcı
       tutuklu yargılananların tahliyelerini isterken yurt dışına çıkış yasağı
       konulmasını talep etti. Mahkeme bu talepleri kabul etti. Dava 22 Kasım’a
       erteledi.
       
       7 Sep 2018
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) Çınar Özer
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Özgürlükler
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA