# taz.de -- Doğan medya havuza dalarken: Özgür basın için „Yaysat“ tehlikesi
> Hürriyet, CNN Türk hatta DHA'dan daha büyük bir risk, özgür ve bağımsız
> yayın yapan gazetelerin dağıtıldığı „Yaysat“ şirketinin de iktidarın
> eline geçmiş olması.
(IMG) Bild: „Artık on binlerce gazete bayiinin vitrinleri üzerinde de bir AKP tekeli olacak.“
Hürriyet, CNN Türk ve Doğan Haber Ajansı'nın (DHA) da içinde bulunduğu
Doğan Medya Grubu'nun satışı, Perşembe günü itibariyle KAP'a bildirildi.
Grubu satın alan kişi, yıllar önce Milliyet ve Vatan gazetelerini alarak
medyaya giren ve [1][pişmanlığını gizleyemeyen] Erdoğan Demirören.
## Gerçekten ucuza mı gitti?
Erdoğan Demirören, 1980'lerde Turgut Özal’ın öngördüğü yeni basın patronu
tipolojisinin kristalleşmiş hâli: Holdingi enerji, sanayi, gayrimenkul,
inşaat ve madencilik alanında faaliyet gösteriyor ve “kim için niye ve
nasıl girdiği“ bilinmeyen basın sektöründe sürekli zarar ediyor.
Örneğin AKP iktidarının ilk günlerinde bütün mallarına ve de medya grubuna
(diğer medya gruplarının alkışları eşliğinde) [2][el konulan Cem Uzan],
Star gazetesinden tek kuruş kâr etmediği gibi her gün yüz binlerce dolar
zarar ederek gazeteyi çıkartıyordu. O gazete, 2004 yılında el konulmasının
ardından AKP ve Erdoğan karşıtı arşivi de silinerek AKP’ye yakın
işadamlarına verildi. Gazeteyi alan hiçbir iş insanı da çıkıp “Yahu bu her
gün zarar ediyor, ben bunu niye alayım?“ demedi.
Türkiye’nin en büyük gazetesi Hürriyet günlük 200 bin civarında, neredeyse
kâğıt ve baskı maliyetinden ucuza satılıyor; reklam gelirlerinin de bırakın
üst düzey yöneticilerinin bol sıfırlı maaşlarını, baskı maliyetini bile
anca karşıladığını tahmin ediliyor. Kaldı ki üzerinde konuştuğumuz satışta,
duyanların pek de yakıştıramadığı, „Ucuza gitmiş,“ dediği 890 milyon ila
1.1 milyar dolar arası bir meblağa satılması öngörülen bu grubun yıllık
ortalama zararı [3][100 milyon dolara yakın.] Medya grubu, Demirören'in
elinde de zarar etmeye devam edecek. E bu adam işadamı, bu kadar zarar
edecekse, Demirören, kendi sözleriyle „nasıl girdi bu işe ya, kim için?“
Borsa yatırımcıları bu soruların cevabını bizden çok daha iyi biliyor
olmalı ki Doğan Gazetecilik AŞ’in piyasa değeri bir anda İstanbul
Borsası’nın yasal sınırı olan % 20 oranında arttı. „Satılan mal iyiymiş“
demek mümkündü ama malı satıp kurtulan Doğan Holding’in hisseleri de aynı
oranda arttı.
## „Şimdi ne değişecek“ sorusu
Elbette gazetelerin aslında siyaset üzerinde etkili olup, yeri geldiğinde
istenildiği gibi eğilip bükülerek dolaylı yollardan çok para kazandırması
büyük bir sır değil. Türkiye’nin en büyük müteahhitlerinin devletten ihale
üzerine ihale alırken arada bir iki gazete bir iki de televizyon satın alıp
hükümetin emrine sunması artık hepimizin için son derece alışıldık bir
durum.
Hürriyet’in (ve buna bağlı olarak Kanal D’den CNN Türk’e bir sürü
televizyonun) satılmasıyla “Doğan grubu neydi ki?“ „Onlar zaten hükümetin
emrinde değil miydi?“, “Ne değişecek şimdi?“ türünde meseleyi hafife alan
yorumlar yapılıyor. Maalesef bu iş o kadar basit değil.
Satılan paketin içindeki şirketlerden biri de Doğan Dağıtım Satış Pazarlama
Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri A.Ş, yani Yaysat. Yaysat,
gazeteleri, dergileri satış noktalarına ulaştıran, Türkiye’deki iki dağıtım
şirketinden biri. 2015 sayılarına göre gazete dağıtım pazarının yüzde
68'ine sahip. Diğer dağıtım şirketi ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın çok uzun süre önce ele geçirdiği Sabah grubuna bağlı Turkuvaz
Dağıtım şirketi. Yani her türlü gazete veya dergiyi satıldığı noktaya
götüren ya Yaysat ya da Turkuaz. Bu satışın ardından Yaysat ve Turkuaz'ın
artık tamamen ortak hareket edeceğini kestirmek güç değil değil. Peki şimdi
ne olacak?
## İyi ve kötü senaryolar
En iyi senaryo, iki dağıtım şirketi de rekabet koşullarında faaliyetini
sürdürecek. Hiçbir şey değişmeyecek. Eğer uslu durursanız siz de Şirinler
köyünü görebileceksiniz, diş perisi yastığınızın altına para koyacak, falan
filan.
Kötü senaryo ise biraz farklı: Yaysat ve Turkuaz birlikte dağıtım
komisyonlarını yükseltecek, muhalif gazetelere bu yükselttiği komisyonları
uygularken AKP yanlısı medyaya indirimler sunacak, yeri gelecek bedavaya
dağıtacak. Önce tirajı düşük yayınlar etkilenecek. Şu an mevcut durumda
zaten bayiilerin son bir kaç yıldır artık satmak istemediği, neredeyse
sadece süpermarketler ve kitapçı zincirlerinde satılan muhalif gazete ve
dergiler yüksek komisyonlar altında, kendilerini destekleyen holdingleri de
olmadığı için yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaklar.
Kaldı ki yukarıdan gelen bir emirle, özellikle Anadolu’ya dağıtılan gazete
ve dergilerin, paketleri bile açılmadan “satılmadı“ denilerek geri
gönderilme ihtimali de var. Belki bir ihtimal Sözcü gibi muhalefetiyle daha
çok iktidara hizmet eden gazeteleri dağıtıp çifte standart
uygulamadıklarını iddia edecekler ya, aslını isterseniz ona da çok gerek
yok. Örneğin Cumhuriyet Gazetesi, dağıtım şirketini mahkemeye verse [4][o
davaya kim bakacak?] Rekabet kuruluna gitse [5][ne olacak?]
Sözün kısası, Yaysat bu satışın, gölgede kalan, önemli bir şirketi. 2019’da
hatta belki daha da erken yapılacak seçimler öncesi Türkiye’deki artık on
binlerce gazete bayiinin vitrinleri üzerinde de bir AKP tekeli olacak.
22 Mar 2018
## LINKS
(DIR) [1] https://www.youtube.com/watch?v=hHBJgxgDIP4&feature=youtu.be&t=222
(DIR) [2] http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/uzan-grubuna-el-konuldu-202654
(DIR) [3] http://www.borsagundem.com/haber/dogan-holdingden-buyuk-zarar/1284600
(DIR) [4] https://www.birgun.net/haber-detay/bagimsiz-ve-tarafsiz-yargi-yurutmeyi-ayakta-alkisladi-208648.html
(DIR) [5] https://www.haberler.com/chp-rekabet-kurulu-tupras-icin-akp-den-talimat-mi-5563276-haberi/
## AUTOREN
(DIR) Barış Uygur
## TAGS
(DIR) taz.gazete
(DIR) Özgürlükler
(DIR) Köşe yazısı
## ARTIKEL ZUM THEMA