# taz.de -- Berlin'de kahve sanatı: „Eksik olanı tamamlamış oldum“
       
       > Berlin sokaklarında sattığı kumda Türk kahvesinin telvelerinden resimler
       > yapan sanatçı Hakan Türkmen: „Bu işe bakışımda sınırsızlık var“
       
 (IMG) Bild: Türkmen, “Wüstenmokka & Art“ adını verdiği tezgahıyla yaklaşık 3 yıldır Kreuzberg ve çevresinde.
       
       “İnsanlar ya geçmişi ya da geleceği düşünerek yaşıyor. Kimse içinde
       bulunduğu anı yaşamıyor.“ Bu sözler, Berlin’in sokaklarında görebileceğiniz
       Türkiyeli sanatçı Hakan Türkmen'e ait. Kumda Türk kahvesi yapıp satan
       Türkmen, kahvenin telvesinden de resimler yapıyor. Yani o bir “kahve
       sanatçısı.“
       
       Hakan Türkmen'in ailesi, o henüz 2 yaşındayken İstanbul Moda'dan Berlin'in
       Schönerberg semtine gelip yerleşmiş. Konuşmaya yeni başladığı dönemde bir
       başka dille karşılaşınca Türkçe'yi unutmuş; ailesi fabrikada çalıştığı için
       gittiği kreşte bir süre kimseyle konuşmamış. Daha sonra Almanca öğrenen
       Türkmen, lise yıllarında voleybolla ilgilenmiş ve uzun yıllar Alman takımı
       SC Steglitz'e antrenörlük yapmış. Bir dönem Kreuzberg'de Türkiyelilerden
       oluşan Umut Genç kadın voleybol takımını da çalıştıran Hakan Türkmen, bu
       sırada yeniden Türkçe öğrendiğini söylüyor: „Bazı kelimeleri
       hatırlamıyordum. Hatalı konuştuğum zaman, takımdaki Türkler bana
       gülüyordu.“
       
       Kumda kahveyle İstanbul'da tanıştı 
       
       Jeofizik bölümünde okuduğu üniversiteyi son yılında bırakan Türkmen,
       barmenlikten bilgisayar teknisyenliğine kadar birçok iş yapmış. 50 yaşına
       geldiğinde ise “Ne yapmak istiyorum?“ sorusunun yanıtını aramaya başlamış,
       bu sorunun yanıtını sıklıkla gittiği memleketi İstanbul'da “kumda Türk
       kahvesi“ ile tanışınca bulmuş ve bu fikri Berlin'e taşımaya karar vermiş.
       Daha sonra da, kendisine bisikletli bir tezgah yaptırmış. Türkmen,
       “Wüstenmokka & Art“ adını verdiği tezgahını yaklaşık 3 yıldır Kreuzberg ve
       çevresinde, bazen de şenlik alanlarında kuruyor. Türkmen, el işlemeli
       servis takımı içinde, kahve, lokum ve suyla birlikte servis ettiği kahveyi
       2,5 Euro'dan satıyor. Telveden yaptığı resimlerin ücreti ise 15 Euro'dan
       başlıyor.
       
       Bisikletli tezgahıyla istediği yere gidebilmenin özgürlük olduğunu ve
       insanlarla bir arada olmanın kendisini mutlu ettiğini söyleyen Türkmen, “Bu
       yaşımdan sonra istediğim işi ve sanatımı yapabiliyor olmak güzel bir duygu“
       diyor.
       
       ## 4 sergi açtı
       
       Hakan Türkmen, yaptığı işte bir eksik olduğunu düşününce kahve telvesinden
       tablolar yapmaya başlamış ve telvelerden yaptığı resimlerle 4 sergi açmış.
       Geçen yaz Karnaval der Kulturen’de “en iyi sanat stand“ ödülünü de almış:
       
       “Bu işe bakışımda 'sınırsızlık’ vardı. Herhangi bir yere bağlı kalmak
       istemiyordum. Yani bir dükkan açıp orada da bu işi yapabilirdim, ama bunu
       istemedim. Aslında sadece kahve yapmak bana yetmemeye başladı. Bir şeylerin
       eksik olduğu hissi ağır basıyordu. Sonra birden, telvelerden sanat
       yapabileceğim aklıma geldi. Daha önce de resimler yapıyordum. Bir de
       altıncı hisse ve anın içindeki enerjiye inanan biriyim. Müşterim kahvesini
       içtikten sonra o telveyle elimdeki kaşık ya da fırçayla tablonun üzerine
       dökerek o an hissetiğim şeyi resmetmeye başladım. Eksik olanı tamamlamış
       oldum.“
       
       Türkmen, resimleri müşterilerinin içtiği kahvenin telvesinden her biri için
       özel olarak yapıyor. Tablo yaptırmak isteyenlerin ilginç hikayelerinin de
       tanığı olduğunu söyleyen Türkmen, bir anısını şöyle anlatıyor:
       
       “O gün yine tezgahımı bir pazar yerinde açmıştım. Bir kadın geldi ve 'Ben
       burda bir enerji hisediyorum ve özel bir resim istiyorum sizden’ dedi.
       Sonra ben de kahvesini yapıp ikram ettim. Ardından içtiği kahvesinin
       telvesinden bir resim çizdim. Resimde ne gördüğümü sordu bana. Ben de, bir
       kadının kapalı bir yerden çıktığını ve iki yüzükle bir topuklu ayakkabı
       gördüğümü söyledim. Kadın bana bakarak, 'Ben bir seks işçisiydim. Bu işi
       bıraktım ve yakında evleniyorum’ dedi. Çok şaşırmıştı yaptığım resme. Böyle
       ilginç şeyler beni doğru bir iş yaptığıma inandırıyor.“
       
       8 Nov 2017
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) İsmail Eskin
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Kültür
 (DIR) taz.gazete
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA