# taz.de -- Türk film haftası başlıyor: „Benim ve senin ülken hala bir mi?“
       
       > Kreuzberg’de bugün başlayan „Türk Film Haftası“ izleyicilere son yıllarda
       > Türkiye'den çıkan filmlerden iyi bir seçki sunuyor. Programı düzenleyen
       > yapımcı Mustafa Dok ile konuştuk.
       
 (IMG) Bild: Reha Erdem'in „Şarkı Söyleyen Kadınlar“ filmi de programda yer alıyor.
       
       Mustafa Dok’un başlattığı Türk Film Haftası, „Benim ve senin ülken hala bir
       mi?“ sloganına sahip. 29 Eylül'de başlayacak olan film haftasını iki ay
       kadar kısa bir sürede planladığını söyleyen Dok, 5 Ekim’e kadar gösterimde
       olacak filmler için tüm sinema severleri Kreuzberg’deki Moviemento'ya davet
       ediyor.
       
       46 yaşındaki Berlinli sinemacının yapımcılığını üstlendiği „Kış Uykusu“
       filmi, yönetmen Nuri Bilge Ceylan'a Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye
       ödülünü kazandırmıştı. Mustafa Dok, hedeflediği kitleyi biraz da kendisine
       benzetiyor. Yani yakın zamanda çıkan başarılı filmlere duyulan ilgi
       kaybolduğunda, sakin bir şekilde gidip filmleri tekrar sinemada izlemek
       isteyen insanlar. Fakat film haftası sadece Berlin'de daha önce gösterilmiş
       filmlerden ibaret değil. Cuma akşamki açılışta gösterilecek Zeki
       Demirkubuz’un „Kor“ adlı filmi Berlin'de prömiyerini yapmış olacak.
       
       Berlinliler, sonraki akşamlarda Reha Erdem ve Zeki Demirkubuz gibi
       ustaların yanı sıra, Ben Hopkins'in Hasret filmini ya da Pelin Esmer'in
       Gözetleme Kulesi isimli filmini izleme şansına sahipler. Hafta boyunca
       toplam sekiz film gösterilecek. Yapımcılığını kendi üstlendiği filmlere
       ağırlık veren Mustafa Dok, izleyiciye çok yönlü ve sosyopolitik bir seçki
       ortaya koyuyor.
       
       ## 70'lerin sinemaları
       
       Dok, Berlin’in Türk Filmleri Haftasına neden ihtiyacı olduğu sorusuna, „Bir
       yapımcı olarak filmlere paranızı, vaktinizi ve emeğinizi harcıyorsunuz. Bu
       kadar emek harcadıktan sonra da tabii ki filmlerin gösterime girmesini ve
       tekrar izlenmesini istiyorsunuz. Benim de yaptığım tam olarak bu.“ cevabını
       veriyor.
       
       Henüz ilkokuldayken peş peşe iki filmin gösterildiği sinemalara gitmeye
       başladığını söyleyen Dok, o günleri „Mahallede bulunan açık sinemada ilk
       film genelde Yılmaz Güney’in olurdu. Ardından da ‚vurdulu kırdılı‘ Cüneyt
       Arkın filmleri. Bizim kuşak bunlara büyüdü“ diye anlatıyor.
       
       Dok, filmlere duyduğu ilgiyi 70’lerde, sinema salonlarında keşfetmiş. O
       yıllarda en küçük kasabalarda bile sinema filmleri gösterilirmiş.
       Samsun'da, 80’li yıllarda 14 yaşındayken bir video kaset dükkanı
       işlettiğini hatırlıyor;
       
       “Önceleri Betamax vardı, sonradan da Grundig 2000 kiralardık. Tabii hepsi
       eskilerde kaldı. Fakat o yıllarda ciddi bir şekilde film izledim. Ben
       ecnebi sinema dediğimiz olguyla ancak o yaşta karşılaştım. Hitchcock,
       Almodovar hepsini o yıllarda seyrettim.“
       
       20 yaşında video dükkanından ayrılıp Almanya’ya yerleşen ve kamera eğitimi
       alan Dok, Berlin'deki Güzel Sanatlar Akademisi'nde iletişim okumuş. Bredok
       Film Yapım isimli şirket kurup, ZDF ve Arte gibi kamu TV kanallarında
       yapımcı olarak görev alırken, aynı zamanda da uzun metraj film çekmek
       istemiş.
       
       ## „Kürt müsün yoksa Alevi mi?“
       
       Türkiye ve Almanya arasındaki siyasi gerginlikler işini etkiliyor mu acaba?
       Gülümseyerek düşünüyor ve cevaplıyor; „Türkiye’de doğdum, büyüdüm. Şu an
       genelde karamsar haberlerle karşılaşıyorsunuz burada. Dünyanın her
       tarafında haberlerde birinci sırada olduğumuz için epey seviniyorum.
       Sevinmiyorum tabii ki, bu bir şaka.“
       
       Türkiye’ye eleştirdiği zamanlarda hemen „Sen Kürt musun? Yoksa Alevi
       misin?“ sorularıyla karşılaştığını söyleyen Dok, „Sanki bu memlekette
       sadece Kürt ve Alevilerin sorunları var.“ diye devam ediyor. Dok için
       arkadaşının Facebook’da yazdığı bir cümle, Almanya’daki Türkiye
       tartışmalarını özetliyor: „Ofsaytın ne olduğunu bilmeyen insanlarla Türkiye
       politikasını tartışmak.“
       
       Hafta boyunca sinemaseverleri mutlu edecek bir program bekliyor. Buna
       rağmen Mustafa Dok, önümüzdeki yıl için bir „Türk Film Haftası“nın henüz
       plan dahilinde olmadığını belirtiyor.
       
       Türk Film haftası bu akşam (29 Eylül) başlayıp bir hafta boyunca, her akşam
       bir film gösterimiyle devam edecek. Berlin’in en eski sinema salonu olan
       Moviemento'daki filmler hakkındaki bilgileri [1][burada] bulabilirsiniz.
       İyi seyirler!
       
       29 Sep 2017
       
       ## LINKS
       
 (DIR) [1] https://www.facebook.com/events/1390526344401764/
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) Ebru Tasdemir
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Kültür
 (DIR) taz.gazete
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA