# taz.de -- Belgesel: „Size bir park yapacağım“
       
       > Leyla İmret, Şırnak'ın Cizre ilçesine kayyım atanana dek Türkiye'nin
       > seçilmiş en genç belediye başkanlarından biriydi. „Dil Leyla“ filmi onun
       > hikayesini ve mücadelesini anlatıyor.
       
 (IMG) Bild: „Başkanım artık tankların gelmesini istemiyoruz.“
       
       „Çocuklar böyle hatıraları unutmazlar. Bir tank bana doğru geldi, hemen bir
       evin kapısına koştum. Yerde yatan o kadar çok ölü insan vardı ki… Her yer
       kan kokuyordu…“ Konuşan ses yaşananları oldukça sakin ve net kelimelerle
       anlatıyor. Ardından görüntü sallanıyor ve kesiliyor. Ses Leyla İmret´e ait.
       Bundan sonra gelen görüntüler yirmi yıl öncesinde İmret´in hafızasına
       yerleşen olaylarla ilgili.
       
       Yıl 1993, yer Türkiye´nin güneydoğusundaki Şırnak'ın Cizre ilçesi.
       Görüntüler, 1990'larda Türk ordusu ile PKK arasında pek çok insanın
       yaşamına mal olan çatışmayı tüm çıplaklığı ile yeniden gözler önüne
       seriyor. Sokaklar şarkı söyleyen ve dans eden insanlarla dolu. Nevruz günü:
       Kürtlerin yeni yıl şenliği.
       
       Kalabalık aniden polis araçları tarafından dağıtılıyor. Polislerden
       bazıları panzerleriyle agresif manevralar yapıyorlar, diğerleri
       tabancalarını silahsız halka doğrultuyor. Üniformalılar çocukları ve
       yetişkinleri kovalıyorlar, vuruyorlar, kimilerini yakalıyorlar, araçlara
       tıkıyorlar ve götürüyorlar. Ekrandaki görüntü sallanmaya başlıyor ve
       sonunda kayboluyor.
       
       ## 20 yıl sonra Leyla İmret Belediye başkanı…
       
       Görüntüler Aslı Özarslan´ın 2015 kışında Cizre´de çektiği „Dil Leyla“
       belgeselinden. Birazdan ilçede yaşayanların Nevruz'unu kutlayacak.
       Ortamdaki hava rahat. İmret oldukça popüler. Kürtler onunla birlikte
       fotoğraf çektiriyorlar. Leyla İmret 2014 yerel seçimlerinde BDP'nin adayı
       olarak Şırnak'ın Cizre ilçesinde oyların % 83´ünü aldı. Türkiye´nin en genç
       yaşta seçilen belediye başkanları arasına girdi.
       
       İmret 25 yaşına kadar Bremen yakınlarındaki teyzesiyle birlikte yaşar.
       Günün birinde aile hikayesine dair daha fazla şey bilmek isteyen Leyla
       İmret, babasının Cizre´nin dışında da tanınan üst düzey bir PKK yöneticisi
       olduğunu ve 90'larda bir çatışma esnasında öldürüldüğünü öğrenir. İmret'in
       annesi tutuklanır ve işkence görür. Leyla İmret 4 yaşında Almanya´ya
       götürülür. Yaşanan olaydan ancak 21 yıl sonra annesiyle yeniden buluşur,
       birlikte Cizre´de babasının mezarını ziyaret ederler. „Birden bire kendimi
       ona yeniden yakın hissettim. Vatanımda olduğumu biliyordum. Ardından artık
       buradan gitmek istemedim“ diyor İmret, yumuşak sesiyle.
       
       Kamera, Kürt dağlarının üzerinde neredeyse hareketsiz duran bulut
       yığınlarına doğru yöneliyor.
       
       Sakin Leyla, cesur Leyla. Halkına demokrasi ve özgürlük konusunda yardım
       etmek isteyen Leyla. Babası gibi savaş yoluyla değil, yasal ve demokratik
       yollarla yapmak istiyor bunu. Oyun bahçeleri inşa etmek, yeni ağaçlar
       dikmek istiyor. Kamera onu şehrin kenarındaki caddeler boyunca izliyor,
       çocuklar onu takip ediyor, altın renginde güneş ufka doğru ilerliyor. „Size
       bir park yapacağım“ diye söz veriyor çocuklara. Çocuklardan biri
       cevaplıyor; „Başkanım artık tankların gelmesini istemiyoruz.“
       
       ## „Tanklar artık size saldırmayacak“
       
       „Hayır“ diye cevaplıyor İmret, „Tanklar artık size saldırmayacak.“ Gündelik
       hayattan sahnelerle devam ediyor belgesel. Cadde kenarında oynayan
       çocuklar, futbol topunu ayakları arasında ileriye attıklarında toz
       bulutları kalıyor.
       
       Mart 2015´te PKK ile Türk ordusu arasındaki çatışmasızlık süreci resmen
       sona erdi. Güneydoğu gittikçe huzursuzlaştı. Parlamento seçimlerinden
       birkaç gün önce iki HDP mitinginde bombalar patladı. Yine de herkes HDP´ye
       oy vermek için sandıklara gitti, bombalı saldırılarda yaralananlar bile…
       
       Belgeselde İmret, 7 Haziran´da seçim günü HDP´den partili arkadaşları ile
       bir masada oturuyor. Seçimlerde hile yapılması ihtimali üzerine
       konuşuluyor; „Yeterince seçim gözlemcisi yok. Bu ülkede adil demokratik
       seçimler yok, öyle olsa bürolarımıza saldırılmazdı“ diyor biri.
       
       Kürt halkı yoğun baskı altında tutuluyor. Yönetmen Özarslan, İmret´i Kürt
       özgürlük hareketinin kahramanı olarak göstermekten kaçınıyor. Daha çok
       kamuoyu önündeki güçlü bir umut taşıyıcısı olarak İmret´in özel anlarındaki
       hassas tarafını gösteriyor. Örneğin annesi belediye başkanı adayı olmasını
       istemiyor. Bunun çok tehlikeli olduğunu dile getiriyor. Annesi oturma
       odasının zemininde oturup, nar tanelerini kabuğundan ayıklamaya çalışırken
       „Eskiden insanlar sadece öldürülmez, ortadan kaybedilirlerdi. Götürülür ve
       işkenceden geçirilirlerdi“ ifadelerini kullanıyor.
       
       ## Yardım çağrısı duyulmuyor
       
       „Türkiye´de Kürt siyaseti yapmak zor“ diyor İmret „Siyasetçi olarak
       vurulabilirsiniz. Ama hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim. Halkım için bir şeyler
       yapma şansına sahibim.“ Kamera yeniden Cizre´den görüntüler veriyor.
       Bombalanmış evler, isyan eden anneler. Her taraf toz duman olmuş.
       Görüntüler Halep´i andırıyor. Çalışma ve yaşam alanları ortadan
       kaldırılmış. Tek yardım sivil toplum kuruluşlarından geliyor.
       
       „Çok kızgınım. Halkım için, Cizre için sorumlu hissediyorum, ama çaresizim“
       sözleriyle dile getiriyor İmret rahatsızlığını. Aralık 2015´de ilçede bir
       kez daha „sokağa çıkma yasağı“ ilan edildi. Bu kez Cizre, daha sert bir
       biçimde bombalandı. Dış dünya ile irtibat tümüyle koptu. Film karesi
       tümüyle simsiyah. Evden ayrılmak hayati tehlike içeriyor. Elektrikler
       kesik, sular akmıyor, internet yok. Evlerinden ekmek ve su almak için çıkan
       genç ve yaşlı insanlar sokak ortasında vuruluyor. Dünya görmezden geliyor,
       orada sıkıştırılmış insanlara kimse yardım etmiyor.
       
       Bir grup insan orada bir evin bodrumunda güvenli bir yer bulmuş. Telaş
       içinde, telefonlarında kalan son şarj ile yardım bulmaya çalışıyorlar. Bu
       aramalar kayıt altına alınıyor ve HDP tarafından bir video şeklinde
       yayınlanıyor. Yardım çağrısı duyulmuyor, çünkü kapıları kapatılmış kente
       kimse giremiyor. İnsanlar bodrumlarda canlı canlı yakılıyorlar. İmret,
       ancak 85 gün sonra yönetmen Özarslan´a ulaşabiliyor. Yaşanan yıkımı
       anlatıyor. Bunun ardından TBMM önüne giden İmret, „300 kişi öldü. Bir
       katliamdı“ sözleriyle yaşanan kıyımı anlatıyor.
       
       Bu döneme ait film ve fotoğraf kayıtları bulunuyor. Halktan, gazetecilerden
       ve insan hakları örgütlerinden gelenler oluyor. Kayıtlar çok önemli. Sadece
       medyayı durum hakkında bilgilendirmek için değil, aynı zamanda Erdoğan
       rejimine karşı Haziran 2016´da savaş suçu ve insanlığa karşı suçtan
       şikayette bulunan insan hakları avukatları için kanıt niteliği taşıyor.
       
       11 Eylül 2016'da Cizre'ye kayyım atanmasının ardından gözaltına alınan
       İmret sonrasında serbest bırakıldı. Yine de hakkındaki karar açıklanana
       kadar Türkiye´den ayrılması yasak. Eğer suçlu bulunursa, 10 yıla kadar
       hapsi isteniyor. İşte bu, Türkiye´de siyaset yapmaya çalışan Kürt bir kadın
       politikacının hayatı.
       
       Aslı Özarslan'ın yönettiği „Dil Leyla“ filmi, Berlin'de çeşitli sinemalarda
       önümüzdeki günlerde gösterime girecek.
       
       20 Apr 2017
       
       ## AUTOREN
       
 (DIR) Ariana Dongus
       
       ## TAGS
       
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Kültür
 (DIR) taz.gazete
 (DIR) Kurden
       
       ## ARTIKEL ZUM THEMA