# taz.de -- Zeybekçi Almanya'da: Öyle ya da böyle konuştu
> İptallerin ardından Köln'de konuşan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi,
> „Türkiye'nin yerinde saymasını istiyorlar“ dedi.
(IMG) Bild: Zeybekçi, Türkiye'nin Avrupa'nın en büyük 3. ekonomisi olacağını iddia etti…
Köln'de yaklaşık 300 kişinin katılımı ile gerçekleşen mitingde konuşan
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, “Türkiye'yi Avrupa'da 3. büyük ekonomi
yapmak için; dosta güven, düşmana korku veren bir Türkiye için evet“ dedi.
“Türkiye'nin yerinde saymasını istiyorlar“ ifadesini kullanan Ekonomi
Bakanı, “Ne yapacağımızı, neye müsaade edeceğimizi söyletmeyiz“ dedi.
Zeybekçi'nin konuşma yapacağı Köln Senats Hotel'in konferans salonunun
girişinde büyük güvenlik önlemleri alındı. Güvenlik görevlileri
Türkiye'deki “makul şüphe“ uygulamasını andıran bir tavırla, şüpheli
buldukları insanları salonun dolu olduğu gerekçesiyle içeri almadılar.
Polisin de hazır beklediği salonun önünde yaklaşık 30 kişilik bir grup,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve AKP'nin politikalarını protesto etti. İki
çocuğuyla beraber protesto gösterisine katılan bir kadın eylemci, “Herhangi
bir organizasyona üye değiliz, hepimiz bireysel olarak buradayız. Burada
konuşma yapılacağını öğrendiğimizde bireysel olarak harekete geçtik“ dedi.
Taşınan dövizlerde “Faşist Erdoğan“ ifadesi yer aldı.
## „Nazizm'in Almanya'da bittiğini zannediyordum“
Geçtiğimiz hafta Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın Gaggenau kentinde katılacağı
etkinlik belediye tarafından iptal edilmiş, Bozdağ bunun üzerine Alman
mevkidaşı Heiko Maas ile görüşmesini iptal etmişti. Bozdağ verdiği demeçte
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne, hukuk devleti ve ifade özgürlüğüne
vurgu yapan eleştirilerde bulunmuştu. Nihat Zeybekçi'nin Köln Porz'taki bir
belediye salonunda ve ardından Frechen beldesindeki bir düğün salonunda
yapacağı konuşmaların son anda iptal edilmesi, Türkiye ve Almanya arasında
bir krize sebep olmuş, Bozdağ yasakları “Faşistçe bir uygulama“ olarak
değerlendirmişti.
Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya'da iptal edilen etkinlikleri Welt
gazetesinin Türkiye muhabiri Deniz Yücel'in tutuklanmasına karşı bir
misilleme olarak değerlendirmiş, “Benim bakanlarımı teröristle aynı
teraziye oturtuyorlar. Ben Nazizm'in Almanya’da bittiğini zannediyordum,
meğerse halen devam ediyormuş. Ben istersem gelirim. Ve kapıdan
sokmadığınız zaman da dünyayı ayağa kaldırırım“ şeklinde tehditlerde
bulunmuştu.
İptal edilen iki etkinliğinin ardından geçtiğimiz cuma günü “Bana emrolan
sefere çıkmak, zafer ise Allah’ındır diyoruz. Baktık izin vermiyorlar,
kahve kahve, ev ev dolaşırım“ şeklinde bir açıklama yapan Zeybekçi,
referandum mitinginin öncesinde Leverkusen'de katıldığı konserde mevcut
siyasi krizi yatıştırmaya yönelik ifadelerde de bulundu:
“Buraya gelişimizle ilgili muhtelif spekülasyonları duymuşsunuzdur. Yunus
Emre'nin güzel bir sözü vardır: ‚Biz gelmedik dava için, bizim işimiz sevi
için. Dost'un evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldik‘. Almanya'yı biz de
dost evi olarak görüyoruz.“
## Siyasi değil „kültürel“
Anma etkinliğinin organizatörlerinden Ali İnceören, Zeybekçi'nin gelişinin
aylar öncesinden planlandığını, mevcut siyasi krizle ilgisi olmadığını,
etkinliğin siyasi değil yalnızca kültürel bir etkinlik olduğunu belirtti.
5 Mart günü Almanya'nın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin Leverkusen şehrinde
Avrupa Denizliler Derneği, Denizlim Kültür ve Dayanışma Derneği ve TRT
Müzik tarafından düzenlenen Özay Gönlüm'ü Anma Konseri, KulturStadtLev
Forum'da gerçekleşti. Yaklaşık 400 seyircinin katıldığı konsere Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekçi haricinde AKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan, MHP
Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan ve CHP
Denizli Milletvekili Kazım Arslan da katıldı.
“Oyumuz daima 'hayır'dan yana“
Özay Gönlüm'ü Anma konserinden önce Leverkusen DİTİB Camii Kadın Kolları
tarafından verilen yemekte konuşma fırsatı bulduğumuz CHP Denizli
Milletvekili Kazım Arslan, “Referandumda söz konusu olan bir hükümeti
devirmek değil, ülkemizin ve demokrasimizin geleceğidir. Yüzde 51 ile
seçilmiş başkana, yüzde 100'ü seçilmişlerden oluşan Meclis'i feshetme hakkı
veremeyiz. Oyumuz daima 'hayır'dan yana“ dedi.
Referandum propagandası amacı ile Almanya'da düzenlenmek istenen
mitinglerin yasaklanması, AKP Hükümeti tarafından „demokrasi ve ifade
özgürlüğü“ vurguları ile eleştiriliyor. Öte yandan AKP Hükümeti'nin
politikalarının, bilhassa 15 Temmuz darbe girişimi ve ardından ilan edilen
Olağanüstü Hal sonrası süreçte çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler
yoluyla uygulanan hak ihlalleri göz önünde bulundurulduğunda, demokrasi ile
taban tabana zıt olup; karşıt sesleri baskı, şiddet ve korku ekseninde
yıldırma politikası uyguluyor.
HDP ve CHP'li Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması,
seçilmiş vekillerin vekilliklerinin düşürülmesi, yargı önündeki savunma
hakkına getirilen sınırlandırmalar, muhalif gazetecilerin tutuklanması ve
muhalif basın organlarına karşı yürütülen hukuki ve ekonomik yıldırma
operasyonları, Türkiye için endişe uyandırıcı. Tüm bunlara rağmen AKP'li
siyasetçilerin konuşmalarına getirilen yasaklar, Almanya'da yaşayan
Türkiyeli seçmenlerin bir kısmı tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Yasaklar Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti üzerinde hak ve özgürlüklerin temini
bakımından baskı oluştursa da, Avrupa'da yaşayan AKP'li seçmenin
referandumda verebileceği „evet“ oyunu „hayır“a çevirmedeki etkisi yok
denecek kadar az.
6 Mar 2017
## AUTOREN
(DIR) Sibel Schick
## TAGS
(DIR) taz.gazete
(DIR) Politika
(DIR) taz.gazete
(DIR) taz.gazete
(DIR) taz.gazete
## ARTIKEL ZUM THEMA
(DIR) AKP-Wahlkampf in NRW: Im Haus des Freundes
Am Sonntag trat der türkische Wirtschaftsminister in Leverkusen und Köln
auf. Auch Abgeordnete der Opposition waren da, die Gegendemo blieb klein.